Badem’in öyle bir hikâyesi var ki, aynı anda hem hüzün hem umut hissettiriyor. O ailesinden çalındıktan tam 2,5 yıl sonra bulunan bir Pekingese.
2014 yılının Mayıs ayı, yer Antalya. Badem daha 6 aylık. Ailesinin en küçük üyesi, gözbebeği. Öyle ki işe bile ailesiyle gidebilmesi için motorsiklette güvenle seyahat edebileceği bir kutusu var. O gün yine işyerinden çıkarlarken Badem kutusunda ve ailenin babası içeride bir şey unuttuğunu farkediyor. İçeri giriyor. 1 dakika bile geçmeden geri geldiğinde Badem yok.
Panik, korku, endişe…
Her yere “Badem Kayıp” ilânları veriliyor. Sosyal medyada ilânlar, fotoğraflar paylaşılıyor. Aile perişan.
Badem yok.
Bu sırada Antalya’da bulunan bir Pekingese geliyor İlknur Hanım’a. “Hayır, Badem değil” diyor, “ama bakarım”. Kısa süre içinde o köpeğin ailesi bulunuyor ve güvenle onlara teslim ediliyor.
Badem yok.
İlknur Hanım çok ağlıyor. Badem’in sevdiği yemekleri yapamıyor evde uzun süre. Kocaman bir boşluk hem evde hem kalbinde.
Aradan uzun bir zaman geçiyor. Aylardan Kasım, sene 2016. Ferdağ Acar’ın kuzeni yolda tek başına bir köpek görüyor. Ne yapacağını bilemiyor önce. Biri onu almaya gelirse, ararsa diye yarım saat kadar bekliyor, fakat tasmasız, bir başına yol kenarında bırakamıyor onu. “Yolu geçmeye çalışırsa ezilir” diye düşünüyor. İyi ki de bırakmıyor. Badem geçici yuvaya alınıyor ve kalıcı yuva arayışı başlıyor.
Sosyal medyaya fotoğrafları yükleniyor.
“Yuva arıyor!”
Badem’in ailesinin annesi İlknur Hanım bu paylaşımları görüyor. Uzun uzun bakıyor fotoğraflara. Aklında hep 2,5 yıl önce kaybettiği Badem’i. İlândaki numarayı arıyor umutla. Badem’in fiziksel özelliklerini sayıyor önce. Doğumda kuyruğu kırılıp kaynamış, göbeğinde fıtık varmış, gözleri standart bir Pekingese’e göre daha ufakmış.
Hepsi tutuyor.
Sonra huylarını anlatmaya başlıyor İlknur Hanım. Eşi nedeniyle erkeklerle arası çok iyiymiş Badem’in. Sigara içilen yerde durmazmış, kedileri kovalarmış ama kedi dönünce korkar kaçarmış, tuvaleti gelince balkona çıkarmış…
Bu özellikler de birebir uyunca, büyük bir umut, hüzünle karışık bir mutluluk, belki bir zafer ânı!
Badem ailesine dönüyor!
Badem’in yolu İstanbul’a nasıl düştü hiç bilinmiyor. Belki çalındıktan sonra bir “petshop”a satıldı, belki çalan kişiyle beraber İstanbul’a geldi, belki birine hediye edildi, hatta belki bir üreticinin eline geçti ve üretim için kullanıldı…
Bilmiyoruz.
Badem’in İstanbul’dan Antalya’ya gidişi için nakil gönüllüsü bulunuyor. Önce Kartal’dan Harbiye’ye gidiyor Badem, oradan da uçakla Antalya’ya.
Kavuşma anı
Badem tanımadığı kimseye ilk 15-20 dakika yaklaşmıyor. Ne yaşadıysa güven problemi yaşadığı çok belli. Korkuyor, titriyor.
İlknur Hanım’la buluştukları an şeffaflaşıyor her şey. Badem ona bakıyor, kucağına gidiyor sonra da hemen ayaklarının dibine oturuyor; hâlâ çekingen, biraz ürkek, ama tanıdık bir kokuya yaklaşıyor.
Eve geldiklerinde ise en son 2,5 yıl önce girdikleri binayı tanıyarak kapısına doğru ilerliyor. Küçükken merdivenin başında durup kucağa gelmek istermiş, yine aynısını yapıyor.
2,5 yıl sonra evine, ailesiyle yine kucakta giriyor Badem.
Bu yaşananlar duygusal anlamda hepimizi etkiledi elbette, ancak almamız gereken çok önemli dersler de var:
- Köpeğinizi 1 dakika bile dışarıda yalnız bırakmayın.
- Çip taktırın, boyun tasmasına iletişim bilgilerinizin yazılı olduğu bir künye mutlaka takın.
- Köpekleri kendi özel alanınız dışındaki yerlerde serbest bırakmayın.
- Ve her şeye rağmen başına bir şey gelirse, onu aramaktan asla vazgeçmeyin.
1 Yorum
Geri bildirim Köpeğiniz kaçırılırsa (“çalınırsa”) neler yapmalısınız?