Kimsesiz hayvanlar, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de duyarlı olunması gereken ve aslında insan sorumluluğunda olan bir konu. Son zamanlarda çeşitli üniversitelerin kurduğu kulüpler ve düzenlediği kampanyalar oldukça dikkat çekici.
Bunlardan biri de Pamukkale Üniversitesi “Bir Sen Bir Ben Bir de Mama” Projesi. Pamukkale Üniversitesi Doğayı ve Hayvanları Koruma Topluluğu Başkanı Ömürcan Işık’la yeni projelerini konuştuk.
Üniversitelerde kulüpler nasıl işliyor? Bu konuda duyarlı olan ve gönüllü çalışmak isteyen kişiler nasıl bir araya geliyor?
Kulübümüze bu yıl başkan oldum. Yaklaşık 1.5 ay önce. Kulübü, eski yönetim ile konuşmalarımız sonucu, eski arkadaşlarımızın devretme isteği bizim de bu konuda çalışma isteğimizin sonucu olan ortak bir karar ile devraldım.
İlk önce kayıtlı üyelerimizi tek tek arayıp, bizimle beraber olacak arkadaşları tespit ettik. Ardından okulumuzun sınav haftası olduğu için etkinlik ve benzeri şeyleri yapmak için biraz beklemeyi tercih ettik. Fakat bir yandan da sosyal medya ile kulübümüzün aktif olduğunu, ileride çalışmalar yapacağımızı anlatmaya çalışarak hayvansever arkadaşlarımızın dikkatini çekmeye çalıştık.
Sonrasında sınavların bitiminden hemen sonra yönetim kurulumuz ile bir buluşma gerçekleştirdik ve neler yapabiliriz onları konuştuk.
Bu projeye nasıl karar verildi? Herhangi bir ön hazırlık yaptınız mı?
Açıkcası ben günübirlik barınak ziyaretleri ve günü kurtarmak için yapılan etkinliklerden yana değildim pek. Daha çok sürekliliği olan devam edilebilir projeler üzerinde yoğunlaşmak istedim.
Ve bir sıralama ile neler yapabileceğimizi tespit ettik. İlk önce okul içinde bir konferans verip hem insanları bilgilendirmek hem de kulübün aktif olarak çalıştığını göstermek istedik.
“HAYVANLARIN SESİ OL” isimli bir konferans hazırladık, ve 3 farklı ilden 3 farklı konuşmacı ayarladık.Kısa etkili ve insanların mutlu ayrılacağı bir konferans planladık. Konferansımız 8 Aralık günü gerçekleşecek.
Sonrasında da projeye karar verdiniz. Peki, “Bir Sen Bir Ben Bir de Mama” projesinin amacı nedir?
Aslında bu projede amacımız sadece mama toplayıp bir yere bağışlamak değil. İnsanların vicdani duygularıyla hareket etmesini sağlamak. Kış aylarının geldiğini ve yeryüzüne de hayvanlar için gönderilmiş meleklerin bizler olduğu gerçeğini onlara anlatmak.
Devam eden projemizde, topladığımız mamaları, isteyen öğrencinin bizden gelip bir miktar alarak sokaktaki hayvanları besleyebileceğini anlatıyoruz. Bunu bir kulüp üzerinden başlatmış olsak da bizim için önemli olan tek şey hayvanlara yardımcı olmak ve bunu yapabilecek herkes ile beraber çalışabiliriz. Bu üyemiz olmak zorunda değil.
Bu şekilde maddi imkânsızlıklar nedeniyle istediği yardımı yapamayan kişilerin de yolunu açmış oluyorsunuz. Projeye gerekli katılımı sağlamak için neler yaptınız? Yalnızca Denizli içinden mi katılım sağlanabiliyor?
Denizli merkezli başlattığımız projemizde herkesin göreceği her yere afişler astık. Duyarlı olacağına inandığımız hocalarımıza mektuplar gönderdik. Sosyal medya üzerinden sürekli aktif bir şekilde sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
İnsanlara şehir dışında olsalar da kargo ile bize gönderim yapabileceklerini söylüyoruz. El ele verip sokaktaki hayvanlara hepimizin bakabileceğini anlatmak istiyoruz.
Şu anda 4. günümüzdeyiz ve 240 kg’a yakın mama bağışı topladık. Bizim Projemizin bitiş tarihi 31 Aralık 2016 ve bağış toplamaya devam ediyoruz.
Mama yardımı dışında nasıl yardımlar kabul ediyorsunuz? Güvenilirlik sağlamak için bağış yapanlara neler vaad ediyorsunuz?
Bağışları mama olarak alıyoruz. İnsanların hiçbir kâr amacı gütmediğimizi bilmeleri bizim için çok önemli. Maddi olarak hiçbir ücret talep etmiyoruz. Sadece mama bağışlamaları gerektiğini anlatıyoruz. İlle para vermek isteyen kişilerden imzalı bir kağıt alıp fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyor ve paraları ile aldığımız mamaların fişlerini kendilerine teslim ediyoruz.
Toplanan mamaların dağıtımını nasıl yapmayı planladınız?
Topladığımız mamalar ile sokak dostlarımızın çok olduğu bölgelerde belirli aralıklarla kulüp arkadaşlarımızla beslemeye çıkmaya başlayacağız. İlk çıkacağımız gün ise 3 Aralık Cumartesi.
Bu süreçte karşılaştığınız zorluklar oldu mu? Ne gibi yorumlar geldi kulağınıza?
Biz elimizden geldiğince bir şeyleri başarmak için uğraşıyoruz. Açıkçası bağış için dolaştığımızda aldığımız bazı cevaplar bizi üzüyor. Örneğin; “o kadar aç insan varken ne hayvanı” gibi. Bunu ancak içinde hastalıklı bir ruh taşıyan biri düşünebilir. Hayvanlarla yaşamayı bilmeyen bir toplum, gelişmeye kapalı bir toplumdur.
Dünyamızda o kadar çok şeye yer buluyor ki insanlarımız; kavgaya, kötülüğe, ölüme, savaşa, şiddete… Ama dünyada ufacık bir kedi için yer ayıramıyorsa insan, bu açgözlülüktür. Hayvanlara değer vermedikçe, insanı da değersizleştiriyoruz.
Umarız karşılaştığınız zorluklar sizi yıldırmaz. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Biz bu sosyal sorumluluk projemizde ve sonraki her projemizde yılmadan çalışmaya devam edeceğiz. Sokak hayvanları bizlere; Atatürkçü, hayvansever, doğasever gençlere emanet. Ve son olarak şunu söylemek istiyorum: Hayvanlarla yaşamayı öğrenirsek, onları korumamıza gerek kalmaz.
Mama yardımı göndermek isterseniz adres:
Kafe Karaca
Çamlar Altı Mah. 6058 Sok. No: 7/A
Denizli