Sanat adı altında hayvan istismarına tepkiler sürüyor

İstanbul Bienali’nin ardından New York’ta bulunan Guggenheim Müzesi de sergide kullanacağı ‘sanat eserleri’ nedeniyle protesto edildi.

“1989 Sonrası Çin ve Sanat: Dünyanın Tiyatrosu” adlı sergi kapsamında gösterilecek olan “Birbirine Dokunamayan Köpekler” işi hayvan hakkı savunucularının büyük tepkisiyle karşılaştı. Daha önce 2003 yılında Beijing’de çekilmiş olan 7 dakikalık videoda, iki ayrı koşu bandı üzerinde yüzleri birbirine doğru bakan iki köpeğin birbirleriyle temas etmesinin engellenişi konu ediliyor. Canlı performans adı altında “sergilenen” işte, köpeklerin Amerikan Pitbull oldukları ve vücutlarında yer alan yara izlerine bakılırsa da dövüş köpekleri olarak istismar edildikleri göze çarpıyor. Bu düzenek dövüşte kullanılacak köpekleri agresyona sevk etmede de bir yöntem olarak biliniyor.

Müzenin sergi programında dahil edeceği diğer videolar arasında vücuduna çeşitli ibareler damgalanmış domuzların, yine Beijing’de 1994’te, ‘performans’ adı altında çiftleşirken çekildiği bir videonun da yer alacağı açıklandı.

İlgili yazı: Bir Pitbull hikâyesi: Kuzu ile tanışın, yüreğiniz kaldırırsa!

Guggenheim Müzesi’nde böyle bir videonun sanat adı altında sergilenecek olması tüm dünyada tepkiyle karşılandı, internet üzerinden imza kampanyası başlatıldı ve kısa sürede hızla yayıldı. 500 bin üzerinde imza toplanan kampanya ve medyaya yansıyan tepkiler sonucunda müze, işin sergide yer almayacağını duyurdu, ancak yayımladıkları duyuru da ayrı bir hayal kırıklığı yarattı.

Guggenheim’ın açıklaması tatmin etmedi

Video gösteriminin iptalini sosyal medyadan duyuran Guggenheim, işi sergiden çekme sebeplerini müze personelinin güvenliği olarak açıkladı. Kurumlarında ‘ifade özgürlüğü’ olduğunu ve her zaman da olacağını yazdı. “Birbirine Dokunamayan Köpekler” işinin, iktidar ve kontrol sistemlerini incelemek ve eleştirmek isteyen ve kasıtlı olarak zorlayıcı ve tahrik edici bir sanat eseri olarak açıkladı.

Hayvan istismarı ifade özgürlüğü değildir!

Müzenin bu açıklamasının ardından sosyal medyada çok sayıda yorum yapıldı. Bunlardan bazıları şöyle:

“Sanatçı hayvan kullanmadan bir şey anlatamıyorsa kendine sanatçı diyemez.”

“Bu sanat değil, istismar!”

“Doğru karar verdiniz ve olabilecek en kötü şekilde açıkladınız. Hayvan zulmü söz konusu olduğunda “çeşitli sesler” yoktur. Tek bir ses vardır: Tüm varlıklara nazik olun.”

“Bu hayvanlar alenen istismar ediliyor ve kimse hiçbir şey yapmıyor. Hayvana işkence sanat da değildir, ifade özgürlüğü de.”

İstanbul Bienali’nde ne olmuştu?

İstanbul Bienali kapsamında yer alan “Ground” adlı işle ilgili de yaşam hakkı savunucuları tepki vermiş, iş sergiden kaldırılmıştı. Kaldırılan iş, Boncuk adında bir eşeğin kapalı bir alanda saban çekerek tarla sürmesiydi ve hayvanların kullanılmasına tepkiler oldukça sertti. Journo‘ya konuşan yaşam hakkı savunucuları, haklı tespitleriyle övgü almıştı. Bu haberin başlıkları ise şöyleydi:

“Hayvan insan performansının iştirakçisi olamaz”

“Meraklı ise tarlayı kendi sürsün”

“Eleştirdiği şeye hizmet ediyor”

“Yu, senin niyetinden Boncuk’a ne?”

“Bienal hayvanların kullanıldığı eserleri kaldırsın”