Bu yazıda hayvan istifçiliği konusunu inceledik.
Hayvan İstifçiliği Nedir?
Hayvan istifçiliği, hayvanlara takıntılı bir şekilde sahip olma ve kontrol etme güdüsü olarak ve belirleyici özellik olarak da onların kötü durumda olduklarını farkedememe olarak tanımlanıyor.
Bu kişiler internet ya da barınaklar aracılığıyla istenmeyen köpekleri alıyor ve yaşam refahlarının olmadığı yerlere adeta hapsediyor ve aslında iyi bir şey yaptıklarını zannediyorlar.
Çoğu zaman kendilerini hayvan kurtarıcısı ya da özel barınak olarak tanımlıyorlar.
İnsanlar neden bunu yapıyor?
İnsanların istifçiliğe nasıl başladıkları tam olarak açıklanamıyor olsa da obsesif-kompülsif bozukluklar sınıfında anılıyor.
Aynı zamanda kişilik bozuklukları, paranoya, kuruntulu kişilik ve depresyon gibi mental hastalıklarla bağlantılı olduğu biliniyor.
Bazı istifçilerin travmatik bir kayıp ya da olay sonrasında bu hale geldikleri ve kendilerini “kurtarıcı” olarak tanımladıkları görülüyor.
İşin en kafa karıştırıcı yanı ise hayvanlara bu denli sevgi besleyen ve onlara bakmak isteyen birinin nasıl olup da onları bu kadar kötü bir duruma düşürdüğü aslında.
Hayvan istifçiliği yapanların evlerindeki hayvanlar çoğu zaman aç, bakımsız, hasta olarak bulunuyor ve hatta ölülerin bile evde durduğu göze çarpıyor. İstifçiler ise bu olumsuz şartları inkâr ediyor.
İstif evlerinde yaşayan hayvanların ihtiyacı olan ilgi, egzersiz, sağlık ihtiyaçları karşılanmıyor ve bu kişiler hayvanları sahiplendirmemek için çeşitli bahaneler uyduruyorlar.
Onları kapalı alanlarda hapsetmeyi koruma olarak algılıyorlar. Temizlikleriyle de ilgilenilmiyor, aşırı koku ve pislik içinde bir yaşam sürmek zorunda kalıyorlar.
Yılda 250.000 hayvanın istifçi kurbanı oldukları öngörülüyor.
Türler arasında kedi, köpek, kuş, sürüngenler ve hatta çiftlik hayvanları olabiliyor.
Bir hayvan istifçisini nasıl tanımlarız?
- Normalin üstünde evcil hayvan sayısı
- Sağlık, beslenme, temizlik ihtiyaçlarını sağlayamama sonucu açlık, hastalık, ölümle sonuçlanan vakalar
- Kişi hayvanların mutlu ve sağlıklı olduğunu iddia eder ancak böyle olmadığı açıkça görülebilir
- Bulundurdukları hayvan sayısını bile tam olarak bilemezler
- Evlerinin durumu kötüdür. Kirli camlar, kırık dökük mobilyalar, dağınıklık…
- Evde rahatsız edici amonyak kokusu, yerlerde çiş, dışkı ve kusmuk izleri
- Hayvanlar sosyalleşmemiştir, sıskalardır ve aşırı halsizlerdir.
- Bit, pire ve parazit oluşumları
- Kişi toplumdan soyutlanmış durumdadır ve hayvanlara bakamadığını asla kabul etmez.
Fazla sayıda hayvanla yaşayan her insan istifçi değildir. Eğer kişi birlikte yaşadığı hayvanların sağlık, beslenme, temizlik, sosyalleşme ve ilgi ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsa, istif kelimesinden hayli uzakta, yalnızca alışık olduğumuzdan fazla sayıda hayvanla yaşayan biridir. Bu ayrımı iyi yapmak gerekir.
İstifçiler yargılanmalı mı?
Hayvan istifçiliğinin çözümünün yargılama olmadığı düşünülmektedir. Çünkü bu psikolojik ve/ya psikiyatrik bir sorun olarak görülmektedir. Ancak bu kişilerin şikayet edilerek kontrol altında tutulmaları gerekir.
Örneğin hayvan sahibi olamama cezası verilebilir ve/ya tedavi seçenekleri sunulabilir. Uzun süreli bir tedavi süreci beklenir.
Sosyal servislerden de yardım alınarak kişinin elindeki hayvanlar alınarak tedavi edilip sahiplendirilmeli ve istifçi kişiler mutlaka tedavi edilmelidir. Aksi takdirde aynı şeyi tekrar yapacaklardır.
Eğer bir kişinin istifçi olduğundan şüpheleniyorsanız, bunu ihbar etmelisiniz. Mümkünse fotoğraflarla kayda almanız süreci hızlandırabilir.
Bu konudaki şikayetleri belediyelere, hayvan kontrol merkezleri ya da ilçe barınaklarına, polise ya da yardım almak istiyorsanız hayvan hakları savunucularına bildirebilirsiniz.