Pazar , Eylül 29 2024

Bir köpekten mektup: “Ben bir köpeğim, eşya değil.”

Ben bir köpeğim. Yaşayan, nefes alan bir hayvan. Acıyı, sevinci, sevgiyi, korkuyu hisseden.

Ben bir eşya değilim. Eğer bana vurulursa, yaralanırım, kanarım, kırılırım. Acı hissederim. Ben bir eşya değilim.

Ben bir köpeğim. Oyun ve yürüyüşleri severim, ama her şeyden önemlisi sürümü severim; yani ailemi, insanlarımı.

İnsanımın yanında olmak her şeyden çok istediğim şeydir. Onun uyuduğu yerde uyuyup, yürüdüğü yerde yürümek isterim. Ben bir köpeğim ve sevgiyi hissederim. Dostluk isterim.

Merhametli bir el ve yumuşak bir yatak hoşuma gider. Ailemle bir yuvam olsun isterim, bir zincirin ucunda bağlı ya da bir kulübenin içinde saatlerce kapalı olmak değil.

Ben dost olmak için doğmuşum, yalnızlık için değil.

Çok soğuğu ve çok sıcağı hissederim. Acıkırım ve susarım. Ben yaşayan bir canlıyım, bir eşya değil.

Sen gittiğinde seninle gelmek isterim. Beni bırakıp gidersen şevkle gelmeni beklerim. Sesini özlerim. Seni memnun etmek için elimden geleni yaparım. Ben senin değerli dostun olmak için yaşarım.

Ben bir köpeğim. Benim davranışlarımı para, hırs, nefret belirlemez. Önyargı bilmem. Anı yaşarım ve sevgi ile sadakatten beslenirim.

Fotoğraf: rover.com
Fotoğraf: rover.com

Beni hissiz bir nesneyle karıştırmayın. Ben hissedebilir ve düşünebilirim. Fiziksel acıdan daha fazlasını hissederim, korkuyu ve sevinci, sevgiyi ve kargaşayı. Benim hislerim var. Ve büyük olasılıkla senden fazla. Ben senin kelimelerini anlama yeteneğine sahibim, ama sen her zaman beni anlayamayabilirsin.

Ben bir köpeğim. Senin yardımın olmadan kendime bakamam. Eğer beni bir yere bağlayıp yemek vermezsen, açlıktan ölürüm. Eğer beni bir otoyola terkedersen, korkuyu ve yalnızlığı yaşarım. Seni ararım ve beni neden bıraktığını düşünürüm. Ben atılacak ya da unutulacak bir mal parçası değilim.

Eğer beni bir barınağa bırakırsan, korkarım ve şaşırırım. Kafesime yaklaşan her ayak sesini sen zannederek dönüşünü beklerim.

Ben bir köpeğim – yaşayan ve nefes alan bir canlıyım. Eğer beni evine almaya karar verirsen, lütfen beni sağlıklı ve mutlu tutacak ihtiyaçlarımı bana sağla.

İyi gıdalar, temiz su, sıcak bir yuva ve sevgi ver bana. Beni terketme. Bana vurma. Hayatının seyri değişince beni atma. Ya beni hayatımın sonuna kadar seninle yaşat, ya da en baştan hiç evine götürme.

Eğer beni yok sayarsan, kendime bakacak imkanım yok. Benim hayatım insanların vicdan ve merhametine kalmış – eğer yanlış ellere düşersem, hayatım mahvolur.

Fotoğraf: vhavets.com
Fotoğraf: vhavets.com

Acıyı, korkuyu ve yalnızlığı hissederim. Eğer sonum barınakta biterse, sadece beni kurtaracak birine bakacak gözlerim, ve dost olduğumu anlatacak bir kuyruğum var. Eğer bunlar yetersiz kalırsa, yaşayamam – ölürüm.

Ben bir köpeğim. Sevgi vermek ve almak isterim. Yaşamak isterim. Ben bir eşya değilim. Ben malınızın bir parçası değilim. Beni bir köşeye atmayın. Bana merhamet, sevgi ve saygıyla davranırsanız, size hayatımın sonuna kadar karşılıksız sevgi duyarım.

Kaynak

Bunlara da göz atabilirsiniz

Görev başındaki köpeklere dikkat: Rehber köpekler ve görev köpeklerine yaklaşım

Hayatımızda ev ve aile köpeklerinin önemi çok büyük ve onlar hakkında birçok şeyi bildiğimizi var …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir