I. Dünya Savaşı döneminde köpekler, siperlerin karmaşık olmasının da etkisiyle hayati önem taşıyordu.
1918 yılında Almanya’nın 30.000, Britanya, Fransa ve Belçika’nın 20.000 ve İtalya’nın 3.000 civarında görev köpeği olduğu tahmin edilmektedir.
Amerika’da ilk başta köpeklerin özel görevler dışında çok fazla kullanılmamasına rağmen, tarihin en yetenekli görev köpeği olan Pitbull kırması Sergeant (Çavuş) Stubby’yi yetiştirdiği bilinmektedir.
Bu dönemde pek çok ırktan köpek yetiştirilmiş ve kullanılmıştı ancak en popüler olanlar orta boy, zeki ve kolay eğitilebilen ırklar olmuştur.
En sık görülen ırklar Doberman Pinscher ve Alman Çoban köpekleridir ve Alman asıllılardır.
Dobermanlar, hem zeki hem kolay eğitilebilir hem de koruma güdüler yüksek olduğundan tercih edilmişlerdir.
İnce ve çevik vücut yapıları ve koyu renk tüyleri onların düşmana yakalanmadan hareket edebilmelerini sağlıyordu.
Alman Çoban köpekleri ise güçlü, zeki ve kolay eğitilebilir ve liderlerini memnun etmeye yatkın oldukları için tercih ediliyordu.
Bu dönemde sık görev verilen diğer ırklar ise Terrierler gibi daha küçük olanlardı.
Onlar da siperlerdeki fareleri avlamak ve öldürmek için kullanılıyordu.
Askeri görev köpeklerinin görev ve işlevleri
I. Dünya Savaşı’nda görev verilen köpeklerin ne yapacakları boyutlarına, zekalarına ve eğitimlerine bağlıydı.
Bu kategoriler genellikle bekçilik, devriye, ölü/yaralı bulma, patlayıcı tarama, fare avlama ve psikolojik rahatlama köpekleri şeklinde ayrılıyordu.
İlgili yazı: II. Dünya Savaşı’nda intihar bombacısı köpekler
Bekçi Köpekleri
Bu köpekler kısa bir tasma ve etkin bir lider ile devriyeye çıkarlardı. Genellikle tek bir kişiye bağlı olarak herhangi bir ses duyduklarında ya da tehlike sezdiklerinde uyarı vermekle görevliydiler. Askeri alan ve kamplarda bulunan bu köpeklerden Doberman ırkı günümüzde halen bekçi köpeği olarak kullanılmaktadır.
İzci Köpekler
İzciler sessiz ve disiplinli köpekler arasından seçilerek eğitilirdi. Onları görevi askerlerle beraber bölgeyi taramak ve kontrol etmekti.
Onlar insanlardan çok daha önce, neredeyse 1 km uzaktaki düşmanın kokusunu alabilen ve ses çıkarmadan tüylerini kabartıp kuyruklarını dikleştirerek askerleri uyaran köpeklerdir.
Bölgenin güvenliği için ordunun vazgeçilmezleriydiler.
Acil Servis Köpekleri (Sanitatshunde)
1800’lerin sonlarında Almanlar tarafında eğitilen bu görev köpekleri, daha sonra tüm Avrupa’da kullanılmaya başlanmıştır.
Bu köpekler savaş alanındaki yaralı ve/ya ölmek üzere olan askerleri bulmak ve onlara ilkyardım seti taşımakla sorumluydular.
Kendi kendilerine pansuman yapabilecek durumda olan yaralılar ihtiyaçları olan malzemeye bu köpekler sayesinde ulaşırdı.
Aynı zamanda acil servis köpekleri, ölümcül yarası olan askerlerin ölene kadar başlarında beklerdi.
Haberci (Kurye) Köpekler
Köpeklerle mesaj göndermek neredeyse askerlerle göndermekten daha güvenliydi.
Siperlerin karmaşıklığının da etkisiyle haberleşme her zaman sorundu.
Saha iletişimi sistemleri gelişmemişti ve hayati mesajların iletilmemesi çok olasıydı. İnsan kuryeler düşman için çok kolay hedeflerdi, aynı şekilde araçla hareket etmek de mümkün değildi.
Bu konuda da yardıma özel eğitimli görev köpekleri koşuyordu.
Köpekler her arazi şartında hızlı hareket edebildikleri ve mermilere yakalanma olasılıkları daha düşük oldukları için harika bir çözümdü.
Maskot Köpekler
Batı cephesinde köpeklerin çok önemli bir rolü daha vardı: Psikolojik destek.
Savaşta bir siperde kapana kısılmış bir insan için siperdeki bir köpek, kısa bir anlığına da olsa gerilimi ve şiddeti unutturuyordu.
Cephelerdeki askerlere bir evin konforunu hatırlatmak ancak köpekler sayesinde mümkündü.
Yazar: C. N. Trueman
Kaynak