Leo © Patipedia Öyle bir köpek düşünün ki evde yalnız bırakamıyorsunuz, bıraktığınız anda halıya çiş ve kaka yapıyor, havlıyor, uluyor…
Eğer böyle bir sorununuz olduğunu düşünüyorsanız ve eğitim konusunda fikir almak istiyorsanız bu yazıyı okumanızı tavsiye ediyoruz.
Leo benim çocuğum, hem de ilk çocuğum…
Yavruyken sahiplendiğim bu tatlı hikâyem, tam bir “problemli ” köpekti; çünkü sürekli her yere çiş ve kaka yapıyordu.
Bir dakika!
Yanlış anlaşılmasın sadece yavruyken değil, 2 yaşına kadar bu problemimiz devam etti ve ben davranış biçimimi değiştirmeseydim ve “inat ya da gıcıklığına” yapıyor gibi varsayım yaparak düşünseydim, bugün hala bu problemimiz devam ediyor olurdu.
Yetişkin köpek sahiplendiyseniz bilmezsiniz belki ama yavru köpek sahiplendiyseniz bu çişli&kakalı anılarınızdan çokça vardır zaten.
Bu videoda, Leo’nun evde yalnız kaldığında verdiği tepkilerden bir kesit görüyorsunuz.
Gelelim duruma bakış açıma, analizime ve çözüm yoluma.
Önsöz: Leo bana geldiği andan itibaren mutlaka sabah ve akşam yürüyüşlerine çıkardım onu; yeri gelmişken bunu yapmayanları çok kınadığımı belirtmek isterim.
Tuvalet eğitimi, sosyallik ve temel hakları gereğince bunu yapmak zorundasınız sevgili köpekseverler 🙂
2-9 aylıkken: Kendimi, Leo’nun yavru olduğuna, mesanesinin henüz büyümediğine, tuvalet eğitimini yavaş yavaş öğrendiğine inandırdım. Oradan buradan cahilce duyduklarımla eğitimin “birinci ilkesi” olan bağırma ve çağırmayı, gazeteyle yere vurma izledi. Yanlış bir şey yaptığını anlıyordu, ama ne olduğunu anlamıyordu. Sakın böyle bir şey yapmayın, lütfen sitemizdeki tuvalet eğitimi ve pozitif eğitimcilik bölümlerini okuyun… (Youtube: kikopup ’ı da tavsiye ederim. İzlemek istiyorsanız buraya tıklayabilirsiniz. )
9-12 aylık arası: Acaba o kadar zeki değil mi ya da inadına mı yapıyor gibi sorularla boğuştum. Bu arada tuvalet eğitimi olmaması sebebiyle kimselere bırakamıyordum; e evden 1 saatliğine arkadaşlarla buluşmak için çıkmak, döndüğünde 2 saat kaka temizlemeye de değmiyordu. Çıkmadım ben de, evde oturdum. Bu arada kısırlaştırdım; lafımı dinlesin, itaat etsin diye. Uzun yürüyüşler yaptık, ilişkimiz çok yoğunlaştı, çok gelişti. Sayesinde 3 kilo verdim, fit bir kız ve mutlu ve yorgun bir köpek olarak evde sarılıp uyumaya başladık.
12-15 aylık arası: Bir kaç kere sabah 10 akşam 10 arası evde onunla oturdum. 12 saat tutabiliyordu, demek ki ben evden gidince olanlar, sadece bana inat olarak yapılıyor diye yanlış bir düşünce ye kapılmış ve artık sinirlenmeye başlamıştım. 2 kere de duşa kapattım 1 saatliğine. Titremeye başlıyordu artık ben eve geldiğimde. Sonraları çok ağladım bunun için. Şu anda bunu yazarken bile sinirlerim çok bozuldu, o kadar pişman ve üzgünüm ki… Ne hakla ona bu korkuyu yaşattım, ben kimim? O benim oyuncağım değil ki dilediğim gibi davranayım ona! O benim arkadaşım, canım, çocuğum ve bizim gibi yaratılan bir canlıydı. Derhal internete koştum, ben işte o gün “problemli ” bir köpeğe sahip olduğumu değil, problemli bir sahip olduğumu anladım. Onu bireysel yetiştiremediğim, yavruyken vermem gereken çok basit 1-2 dakikalık eğitimleri vermediğim için “ayrılık anksiyetesi ” mağduru yapmıştım köpeğimi.
Leo © Patipedia
15 aylık ve sonrası: Bugün Leo 3 yaşında. Annemin Ankara’ya götürüp kendi evinde ona harcadığı 2 aylık mesai ve 2 aylık Bodrum’da pekiştirme sonrası, Leo artık evde 12 saat yalnız kalsa bile hiç bir şey yapmıyor. Annem Ankara Üniversitesi Veterinerlik bölümünden Yasemin Hanım’dan yönlendirme aldı. Aşağıdaki basit terapiler işe yarayabilir. Ben İstanbul’da tanıştığım Pozito’nun sahibi Serdar Bey’den de epey şey öğrendim. Leo’yu gündüzleri ona bırakmak istedim, bu işten para kazanıyor olmasına rağmen bizim iyiliğimiz için almadı. “Sen evden çıkarken bu korkuyu yaşarsan, panik olur ve yapar tuvaletini. Sen kendine güvenerek çık ve ona güven” dedi. Ben Leo’ya güvendim ve o günden beri çok mutluyuz 🙂
Leo benim ilk köpeğim üstelik de yavruyken yani fabrika ayarlarıyla bana geldi. Şöyle sorayım; Leo’nun genetik olarak tuvalet yaptığına ya da inatçı olduğuna inanmak ve hiçbir sorumluluk almamak dünyanın en kolay şeyi olmaz mıydı?
Ben nitelikli, okuyan, mantıklı bir insan gibi davranarak, sorumluluk aldım.
İlgili yazı: Ayrılık Anksiyetesi (Kaygısı) Terapi Planı
Not: Serdar bey’e bir süre daha götürdüm, bana Leo’nun başka köpek geldiğinde arkama geçtiğini ve buna müsaade etmemem gerektiğini söyledi. Ben olmadan da ona bir şey olmayacağını öğrenmesi gerekiyormuş. Bu egzersiz gerçekten çok işe yaradı. Özgüvenini iyileştirmek üzerine birkaç egzersiz daha yaptık ama hala gidecek yolumuz var ve ben bu yolun her saniyesinden o kadar zevk alıyorum ki…
Kendimi bu serüvende daha da çok seviyorum, çünkü farkında olmadığım bir şeyi farkettim.
O da ben bir can’ın sorumluluğunu alıyorsam, onu asla yarı yolda bırakmazmışım. Ben gerçekten ve yürekten hayvansevermişim.
Ben zorluklarla mücadele eden, pes etmeyen ve sonunda başaran biriymişim.
LEO’m ise bana mutluluktan başka bir şey vermeyen herşeyimmiş!
Sevgi ve anlayış yoksa güzel anılar yoktur.
Lütfen onlardan sevgi ve anlayışınızı esirgemeyin, onların hayattaki tek amacı sizin varlığınız.
Siz varsanız mutlular, işte o kadar şahaneler.
Bencil olmayın ki hayat da size bencil olmasın.
Sevgiler,
Problemli sahip