Yavruluk süreci ve yavru köpek eğitimi köpeğinizin karakterinin oluşmasında belirleyici rol oynar. Onun insanlarla ve diğer köpeklerle, hatta kediler gibi hayvanlarla uyumlu yaşamasında olanak sağlar. Elbette tam tersinin olması da mümkün.
Köpekler doğdukları andan itibaren dünya ile iletişime geçerler. Annesi ve kardeşlerinden meydana gelen ‘sürü’ içerisinde köpek olmayı öğrenirler. Anne köpek, yavrularına sürünün bir parçası olmayı öğretir.
Yavru köpekler, kendi aralarındaki hiyerarşi sıralamasını, oyun oynayarak, mama için mücadele ederek, oyuncak paylaşımı için güç gösterilerinde bulunarak öğrenirler.
Yavru köpeklerin ileride davranış sorunları yaşamaması için doğumlarından sonra sürü içerisinde yeteri kadar kalmaları yavru köpek eğitimi için çok önemlidir.
Yapılan araştırmalar yavru köpeğin annesi ve kardeşlerinden 60 günden önce ayrıldıklarında davranış problemleri yaşadıklarını göstermekte.
Yavru Köpek Tuvalet Eğitimi için buraya tıklayın.
SORUNLU KÖPEK ‘PET-SHOP’TAN
Davranış sorunu yaşayan köpeklerin büyük bir çoğunluğunun petshoplardan edinilen köpeklerde görüldüğü, biz eğitmenler tarafından çok iyi bilinir.
Böyle bir köpekle karşılaştığımızda ilk sorumuz, “köpeğin nereden sahiplenildiği” olur. Aldığımız cevap hemen hemen hep aynıdır: “Petshop”!
Petshoplar, ticaret gereği sattıkları köpeğin çok büyük olmasını istemezler. Yavru köpek ne kadar küçük ise alıcıya o kadar hitap eder.
Yavru köpeğin bakımı kolay ve beslenme masrafı düşüktür. Bu petshoplar için iyi, köpek ve sahibi için ise kötü bir şeydir.
Anne köpeğin yavruya içgüdüsel olarak vereceği eğitim süreci sekteye uğradığı için, yavru köpek nasıl davranması gerektiğini bilemez.
Bunun üstüne bir de köpekler hakkında tecrübesi olmayan kişilerin yapacağı hatalar eklenince, yavru köpek yapmaması gereken şeyleri yapmaya başlayacak, ilk başlarda sahibine şirin gelen davranışları ileride baş edilmez hâle gelecektir.
Bu nedenle köpek sahibi olmak isteyenlerin köpek edinirken petshoplardan uzak durması, yavru köpeğin anne ve kardeşleri ile en az iki ay birlikte zaman geçirmiş olmasına dikkat etmeleri gerekmekte.
‘EL ISIRMA, KUCAĞA ÇIKMA, GEREKSİZ HAVLAMA’
Köpek sahibi bu konuya dikkat etti diye işi burada bitmiş sayılmaz. Köpekler doğaları gereği sınırlamalara, kurallara ve yasaklara ihtiyaç duyarlar.
İnsanlarla birlikte yaşayan bir köpeğin sınırsız özgürlük sahibi olması köpeğin sorun yaşamasına ve dolayısıyla sahibine sorun yaşatması demektir.
Yavruluk sürecinden itibaren el ısırmak, kucağa çıkmak, gereksiz havlamak kontrol altına alınmalıdır.
Yavru köpek eğitimi konusunda ilk yapılması gereken belki de budur.
Yavru köpekler kendi aralarında oyun oynarken birbirlerini ısırması doğal bir şeyken, insanla oynarken bunu yapması uygunsuz bir davranış kabul edilmeli.
Dişleme
Yavru köpeğin insanlarla oyun oynarken el ısırma eğilimi içgüdüseldir. Köpek bu davranışı sergilediğinde karşılık verilmemeli, bunun yerine ısırma oyuncakları köpeğe sunulmalıdır.
Böyle yapılarak köpeğe insan vücudunun dokunulmaz olduğu fikri verilmiş olur.
Üste atlama
Bir diğer istenmeyen davranış ise köpeğin üste atlamasıdır. Yavruluk sürecinde bu davranışı şekillendiren köpek, yaşı ilerledikçe bu davranışı ısrarla tekrar edecektir.
Bu kötü alışkanlık özellikle yaşlılar ve çocuklar için tehlike yaratır. Ansızın kucağa atlayan köpek düşmelere, yaralanmalara sebebiyet verebilir.
Köpek kendisini sevdirmek, dikkat çekmek, iletişim kurmak için kucağa atlar. Kucağa atlama davranışı daha yavruluk döneminde frenlenmelidir.
Kucağa atlamaya başlayan yavru bir köpeği bu hareketinden vazgeçirmenin en kolay yolu, bu davranışını görmezden gelmek, kucağa atladığında ona sırtını dönerek, o yokmuş gibi davranmaktır.
Böylece köpek bu davranışın istediği sevgiyi ve ilgiyi sağlamadığını kısa bir süre içinde öğrenecektir.
Havlama
Komşularınızla sorun yaşamanızın en kolay yolu tabii ki gerekli gereksiz havlayan bir köpek.
Yavru köpeğiniz, yine içgüdüsel olarak, dışarıdan duyduğu seslere tepki verecektir.
İstisnasız olarak, havlayan yavru köpek uyarılmalı, havlamasının istenmeyen bir davranış olduğu köpeğe öğretilmelidir.
Bu yapılırken sertlikten kaçınılmalı, kararlı ve tutarlı olunmalıdır.