Köpek yavrularını kim sevmez ki? Hele kendi köpeğimizinkileri! Kimimiz çok düşünmeden buna izin veririz, kimimiz şartlarımızı zorlarız. Ancak hem anne köpeğin hem de yavruların sağlığı ve geleceği için bazı sorulara vereceğiniz yanıtlar hayatî önem taşıyor.Bu sorulara geçmeden önce, köpeğinizi neden çiftleştirmek istediğinizi hiç düşündünüz mü?
“Üremek onların doğasında var” diyorsanız şunu bilmelisiniz:
Köpeklerin üremelerini artık doğa değil, insanlar kontrol ediyor. Doğanın tarzı bizimkinden çok daha farklı ve doğa tüm hayvanların üremesi için çalışmıyor. Vahşi doğada yalnızca en güçlü, sağlıklı ve akıllı hayvanlar üreyebilecek kadar uzun yaşıyor. Doğa dişilere yalnızca düzenli yemek bulabildiği ve çevrenin yaşamaya uygun olduğu zaman üreme imkânı veriyor. Biz insanlar ise onların bir geleceği olup olmadığını düşünmeden onları üretiyoruz. Yani anne olsun, doğasında var üremek diyorsanız, bir kez daha düşünmelisiniz.
“Aynı bizimki gibi bir köpek daha istiyoruz, birini biz alacağız” diyorsanız;
Yavruların diğer köpeğe benzeme olasılıkları da %50’dir. Köpeğiniz, özel ve benzersizdir. Aynı olmasını beklemeniz sizi hayal kırıklığına uğratacaktır. Zaten köpeğinizi bu kadar sevmenizin nedeni olan özelliklerinin birçoğu da sonradan gelişmiştir, doğuştan değildir. Ayrıca, yavru bir köpek istiyorsanız bunun çok daha kolay bir yolu var: Sahiplenmek!
“Yeni yuvaları hazır bile, isteyen çok arkadaşımız var” diyorsanız;
Köpeğinizi her gören “ilerde ben de istiyorum” demiştir ve diyecektir. Ancak bu “ilerdeki gün”ün sizin yavruların yeni yuvalarına gitme günü olacağını düşünüyorsanız, büyük ihtimalle yanılırsınız. Köpeğinizin yavrusunu çok isteyen kişilerin aniden “ay bu aralar hiç vaktimiz yok” ya da “biz daha ilerde istiyoruz” demeleri size sürpriz olmasın. Ucu açık sözlere güvenerek adım atmayın. İnanın ki kalıcı ve iyi bir yuva bulmak sandığınız kadar kolay değil, özellikle ülkemizde bu kadar çok yuva arayan köpek varken…
“Seksi tatması gerekiyor” ya da “çiftleşince sakinleşir belki” diyorsanız;
Her iki durumda da hayır! Hayvanlarda seks hormonlar tarafından yönetilir. Aşk, duygu ya da düşünme içermez. Bir dişi yalnızca dönemindeyken bunu “düşünür” erkeklerse yalnızca döneminde bir dişinin yanındayken. Çiftleşmek erkek köpekleri sakinleştirmez, aksine daha kötüleştirebilir. Bölgesini daha sert sahiplenir ve diğer köpeklere agresyon göstermeye başlayabilir ve eğer yakınında döneminde bir dişi varsa kontrol edilmesi imkânsız olur. Hiç yaşamadıkları bir şeyi özleyemezler, üzülmeyin. Bir köpeğin “sakinleşmesi” olgunluğuna ve eğitimine bağlıdır, sekse değil!
Kısırlaştırmak zararlı diyorsanız;
Dişiler, ilk kızgınlık döneminden önce kısırlaştırıldıklarında meme kanseri ve hayati tehlike taşıyan rahim hastalıklarından büyük ölçüde korunmuş olur. Erkekler, kısırlaştırıldıklarında daha rahat ve eğitime açık olur. Kısırlaştırma işleminin ardın kilo alma konusu ise tamamen sizin köpeğinize sunduğunuz beslenme ve egzersizle ilgilidir.
Gelelim kendinize sormanız gereken sorulara:
Cevabı “HAYIR” olması gerekenler:
- Köpeğimin herhangi bir sağlık sorunu var mı?
- Köpeğimin herhangi bir genetik bozukluğu ya da anomalisi (nefes alamama, artrit, kalp yetmezliği, vb.) var mı?
- Köpeğimin herhangi bir davranış sorunu var mı?
Bunların hepsine “HAYIR” dediyseniz, sıra aşağıdaki sorulara “EVET” diyebilmekte:
Cevabı “EVET” olması gerekenler:
- Köpeğimin doğum yapmaya engeli olmadığına dair gerekli testleri yaptırdım mı? (Kalça, diz, dirsek röntgenleri, kan ve DNA testleri, vs.)
- Köpeğim 2 yaşına geldi mi?
- Köpeğim ve çiftleştirmeyi düşündüğüm diğer köpek Sosyal Köpek Sınavı’na (SKS) girip sertifikalarını aldılar mı?
Sosyal Köpek Sınavı ile ilgili bilgi almak için buraya tıklayınız.
- Köpeğimin ve eşleşecek köpeğin anne ve babasını tanıyor muyum? Onların sağlık durumu iyi mi?
- Anne ve baba ırk standartlarına uygun mu? Sertifikaları var mı?
Bilmiyorsanız Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu ile buradan iletişime geçebilirsiniz.
- Yavrulara ayıracak hatta kendinizi adayacak vaktiniz (genellikle 8 hafta) var mı?
- Evinizde anne ve yavruların rahat edeceği kadar yeriniz var mı? (Unutmayın hızlı büyüyecekler.)
- Gerekirse sezaryen ücretini ödeyebilecek miyim?
- Gerekirse yavrularla ilgili veteriner masraflarını karşılayabilecek miyim?
- Anne ve yavrulara uygun özel mama alabilecek miyim?
- Doğum esnasında (gerekirse) müdahale edebilecek bilgiye sahip miyim?
- Tüm yavrulara iyi ve kalıcı birer yuva bulabilecek miyim?
- Yavruları verdiğim kişileri takip edip gerekirse geri alabilecek imkânım var mı?
- Doğumda ve sonrasında gerekli olabilecek teçhizata ve malzemelere sahip miyim?
- Yavrulara mikroçip, aşı karnesi, ilk aşıları yaptırabilecek maddi gücüm var mı?
Tüm bu sorular, köpeğinizin ve yavruların geleceğini önemli derecede güvence altına alır fakat yine de hiçbir şeyin garantisi değildir. Biz insanların, köpeklerin üremesindeki rolümüz düşünüldüğünde, etik adımlar atmamız insanlık görevidir.