Cuma , Mart 29 2024

Sevimli Patiler kutu oyunu ile çocuklar hem eğleniyor, hem öğreniyor

Sevimli Patiler yerli yapım bir kutu oyunu. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Yalçın, bu büyük eksikliği gidererek kutu oyunu dünyasına yepyeni bir soluk getirdi.

Çocukların öğrenmeleriyle ilgili sürekli gelişen yöntemler arasında hâlâ en etkilisi: OYUN! Kedi ve köpeklerle yaşamanın gerekliliklerini ve sorumluluklarını onlara anlatmak için de daha eğlenceli ve etkili bir yöntem düşünülemezdi elbette.  “Sevimli Patiler”. Oyunun ortaya çıkışını, Türkiye’deki hayvan hakları sorunlarını, aynı zamanda davranış uzmanı da olan Ebru Yalçın ile konuştuk.

“Sevimli Patiler” nasıl doğdu ve nasıl gelişti?

Ülkemizde inkâr edemeyeceğimiz bir kedi-köpek sorunu var. Biz de veteriner hekimler olarak bu durumu yakından takip ediyoruz ve gerek evde yaşayan hayvanlar gerek sokak hayvanları konusunda elimizden geleni yapıyoruz elbette. Ancak böyle bir sorunu çözmenin ilk adımı, bu bilinci topluma kazandırmaktı. Ben de çocukların ve ailelerin birlikte oynayabileceği bir oyun geliştirerek, hem birlikte vakit geçirmelerini hem de hayvan sahibi olmanın sorumluluklarını anlatmak istedim.

Oyuna geçmeden önce şunu da soralım: Neden dijital bir oyun değil de kutu oyununu tercih ettiniz? Tasarım süreci nasıl gelişti?

Kutu oyunu olmasının birincil sebebi konuşarak, iletişim kurarak öğrenmenin sağlanması. Dijital oyunları çocuklar tek başlarına oynuyorlar ve genellikle bir paylaşım olmuyor. Evde oynanan bu oyunlar sayesinde sadece çocuklar değil, yetişkinler de bilinçleniyor ve hayvan bakımı konusunda deneyim kazanıyor.

Oyunun tasarım aşamasında birçok kişi ve kurumla görüştüm. 3-4 yıllık bir süreçti, uzun sürdü ve birçok sorunla karşılaştık. Oyunun gelişme sürecinde kızım bana çok yardımcı oldu. Beraber oynadık, konuştuk ve oyunu yapan firmayla görüşmelerimiz sonucunda son hâlini aldı.

İlgili yazı: Çocuklari köpekler ve güvenlik

Gelelim oyuna. Nasıl oynanıyor, kuralları neler?

Oyunda hem kedi hem köpek bakımıyla ilgili bilgiler var. Piyonların da biri kedi, diğeri köpek. Kart çekerek ilerleniyor, kâğıt paralar ve bir kasanız var. Oyunun başında öğrenme başlıyor. Kedi/köpeğin aşı ve kimlik kartını alarak başlıyorsunuz. Piyonun geldiği kutucukta da göreviniz yazıyor. Örneğin, “aşı zamanı geldi, kasaya 2 TL ver” yazıyor. Bu sayede hayvan bakımında düzenli veteriner ziyaretleri olacağı ve bunun da bir gideri olacağı anlatılıyor. Bilgi kartları var, bu kartlarda da karşı takımın oyuncusuna hayvan bakımıyla ilgili bir soru soruluyor. Sorunun açıklamalı yanıtı ise yine o kartta yazıyor. Yani oyunu oynayan da çevresindekiler de öğreniyor.

Oyunu satın almak için buraya tıklayınız.

Yalnızca sağlık, veteriner gibi bilgiler mi yer alıyor?

Tabii ki hayır. Hayvan bakımının tüm gereksinimleriyle karşılaşılıyor oyun süresince. Sosyalizasyon, ilgi ihtiyacı, sorumluluk bilinci, sağlıksal konular, maddi giderler olacağı anlatılıyor.

Harika! Peki, oyunun yanısıra, sizce hayvan ve insan refahının sağlanması için yapılması gerekenler neler?

Öncelikle şunu söyleyebilirim, hayvanlarla ilgili davranış sorunlarının çoğu insan kaynaklı oluşmuş sorunlar. Hayvanlara nasıl davranacağımızı bilmemiz, öğrenmemiz gerekiyor ki birlikte her iki tarafın da mutlu olabileceği bir hayat sürebilelim.

Önce “saygı”

Hayvanların yaşamlarına, karakterlerine ve insanların çevrelerine saygı duymaları en önemlisi. Herkes hayvan sevmeyebiliyor çeşitli nedenlerden, ancak saygı duymak zorunlu. Bir hayvana bakabilmek için hayvanlara da diğer insanlara da saygı duyulması gerekiyor.

Kaliteli eğitmenler yetiştirilmeli

Ülkemizdeki en önemli sorunlardan biri de vasıflı eğitmenlerin azlığı. Eğitmenlerin sertifikasyonu için atılan adımların daha somut ve etkin olması gerekiyor. Evde yaşayan bir hayvanın birkaç ay bir eğitim merkezinde kalarak mükemmel bir hayat arkadaşı olacağı algısının yıkılması gerekiyor. Birçok iyi eğitmen güncel eğitim yöntemlerini kullanarak öncelikle insanlara, hayvanlara nasıl davranacaklarını öğretiyor artık. Bunun yaygınlaşması gerekiyor. Hayvan sahiplerinin de eğitmen seçimi konusunda bilinçlendirilmesi şart bunun için.

Devletin ve yerel yönetimlerin ne yapması gerekiyor sizce?

Hayvanlara karşı işlenen suçların kabahatler kanunundan çıkarılıp ceza kapsamına alınması gerekiyor, çünkü ne yazık ki cezalar caydırıcı değil. Hayvanlara yapılan eziyetlerin karşılığı ufak para cezaları olmamalı. Denetim mekanizması olarak da konusunda uzman polisler yetiştirilmeli. Hayvan Polisi uygulamasının yararlı olabileceğini düşünüyorum bu hususta.

Duygusal toplumuz ama…

Yurtdışında birçok ülkede belli bir süre yuva bulamayan hayvanlara ötenazi uygulaması var. Kurallar çok sıkı. Biz duygusal bir toplumuz, böyle bir uygulamayı kimse istemez ve kabul etmez. Ancak bu kadar duygusal bir toplumda terk etmelerin, hayvanları yaşayamayacakları uzak bölgelere bırakmanın bu kadar sık yaşanması şaşırtıcı. Bu gibi üzücü durumların son bulmasının tek yolu ise: eğitim. Hayvan bakımını, hayvan sahibi olmadan önce anlatmak gerekiyor.

Bunun da en eğlenceli yolu “Sevimli Patiler” diyoruz ve son olarak, oyunu nerelerde bulabiliriz?

Şimdilik Bursa’da BKM Kitap’ta ve BURADA çevrimiçi olarak satışta. Çok yakında daha fazla yerde bulabileceksiniz.

Patipedia notu: Çocuğunuz ve bir arkadaşıyla beraber randevu alarak oyunu oynamak isteyenler Köpekle Yaşam Derneği ile iletişime geçebilirler.

Bunlara da göz atabilirsiniz

Görev başındaki köpeklere dikkat: Rehber köpekler ve görev köpeklerine yaklaşım

Hayatımızda ev ve aile köpeklerinin önemi çok büyük ve onlar hakkında birçok şeyi bildiğimizi var …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir