Bodrum’un simgesi hâline gelen “Golden Çetesi”, koruyucuları Şenol Kaptan’ın hayatını kaybetmesinin ardından birçok tartışmaya sebep oldu. Kimin himayesine girecekleri bir türlü belirlenemeyen 12 köpekten oluşan Golden Çetesi, Bodrumlu bir hayvanseverinde korumasına alındıktan sonra belediye barınağında son kararı bekliyordu.
Bugün güzel haber geldi. Hepimizin yakından tanıdığı, kurtarılmış köpeklerle beraber yaşayan, çeşitli yerlerde kimsesiz hayvanları besleyen Işkın Moğol Alçı, köpeklerin hepsinin resmî olarak kendi koruyuculuğuna geçtiğini duyurdu.
Bir süredir yakından takip ettiğimiz köpeklerin işlemleri tamamlandı ve pet nakil ile İstanbul’a, yeni yuvalarına vardılar. Artık hayatlarının sonuna kadar beraber olacaklar ve kimse onlara dokunamayacak.
Köpeklerin tüm bakımını üstlenen Işkın Moğol Alçı, Facebook hesabından olan biteni şöyle duyurdu ve söylentilere sitemini dile getirdi:
Golden çetesini resmî olarak sahiplendim ve İstanbul’a geldiler. Barınağa girdikleri güne kadar onları hiç takip etmedim. Bodrum’da yaşayan Şenol Kaptan ve Çetesi olarak bildiğim bir konuydu sadece. Bir gün mutfakta otururken ve benim kendi çocuklarım ayağımın dibinde uyurken çeteden birinin barınağa gönderilirken aracın içinde tel bir kafesten bakışının yayınlandığı haberi gördüm. O bakış bence çok şey anlatıyordu. Bir an kendimi düşündüm.. Ben ölsem ve tüylerine zarar gelmesinden korktuğum çocuklarımın barınağa gitme düşüncesi beni mahvetti ve herhalde mezarımda bin kere daha ölürdüm o zaman. O gün Şenol Kaptan’ın kızı Yağmur’u aradım ve o çocukları sahiplenmek istediğimi söyledim. Beni de araştırdılar ve sonunda ikna olup tüm yasal çerçeve içinde sahiplenmeyi yaptık.
Bundan sonra Golden Çetesi İstanbul’da ve benim sorumluluğumda, hep birlikte yaşayacaklar.. Dünden beri yazılan haberleri şaşkınlık içinde okudum. Tabii ki hiçbirine cevap vermeyeceğim. Tek söyleyeceğim, bu çocuklar İstanbul dışına gitmeyecekler ve ben sahiplenirken söylendiği gibi acayip paralar değil kuruş ödemedim.. Bu çocuklar bundan sonra yasal olarak adıma kayıtlı olup, tamamen benim himayemde bir arada yaşamaya devam edecekler.. Ben çok mutluyum.. O çocuklara içim yanmıştı ya onlar benim çocuklarım olsaydı diye.. Geri kalan yazıları tamamen görmezden geliyorum ve daha fazla bu çocukları reklam yaptırmayacağım. “Bir lâfa bakarım lâf mı diye, bir söyleyene bakarım adam mı diye..” Bu arada mış ve muşlarla yapılan konuşmalara inanan arkadaşlar lütfen sorgulama yetinizi kullanın..