61 metre derinliğinde bir delik düşünün. Çapı 28-30 santimetre. Aşağıdan yalnızca boğuk bir ağlama sesi geliyor. Eliniz kolunuz bağlı. Yavru bir köpek, aç ve susuz. Çaresi ise: insan, sevgi, dayanışma! Kuyudan kurtarılan köpek Kuyu!
Kurtarma operasyonu nasıl başladı, nasıl gelişti?
Kurtarma operasyonuyla ilgili özet geçmek gerekirse, köpeklerinin kaybolması üzerine arama yapan kişilerden biri kuyudan ses geldiğini söyledi. İki gün boyunca köpeği kuyudan çıkarmaya uğraşan kişiler başarılı olamayınca, İstanbul İtfaiyesi Beykoz Grubu olay yerine gelerek çalışmalara başladı. Haberi alan HAYKONFED İstanbul Koordinatörü Barış Şengün ertesi gün olay yerine gelerek çalışmaları izlemeye ve çözüm yolları aramak için olayı sosyal medyada durumu duyurmaya başladı. Kısa sürede ilgi gören yardım çağrıları ve hızla yayılan haber üzerine, olay yerine AFAD ekipleri ulaştı ve çalışmalar hızlandı.
İtfaiyenin enkaz altı görüntüleme kamerasıyla köpek görüntülendi. Yaklaşık 3 aylık bir yavruydu. Bulunduğu yerin yüksekliği 40 santimetre, toprağın altındaki alan ise 3-4 metre civarındaydı. Ekipler, büyüme çağında olan köpeğin mama ve su ihtiyacını yalnızca yaşayabileceği kadar sağladılar, çünkü aşağı nasıl düştüğü bir türlü anlaşılamayan köpek, eğer biraz büyür veya kilo alırsa, oradan kurtarılması iyice zorlaşacaktı.
Aşağıya sarkıtılan ipli sistemler bir türlü çözüm olmuyordu. Yavru köpek çok ürkekti. Hazırlanan tuzaklara yaklaşmıyordu bile. Çalışmalar sürerken olay yerine jeologlar, maden mühendisleri, veterinerler, sivil toplum kuruluşları, bağımsız gönüllüler geldi. Herkesin amacı aynıydı; yavru köpeği o kuyudan sağlıklı bir şekilde kurtarmak.
Türkiye’nin dört bir yanından çözüm önerisi yağdı
Sosyal medyada binlerce kişi çözüm önerileri paylaştı. Çeşitli âletler, düğüm teknikleri, alternatif kazı yöntemleri tartışıldı. Ülkenin dört bir yanından telefon yağıyordu. Her arayanın fikirleri değerlendirildi, konuşuldu, kurtarma ekiplerine anlatıldı. Uzmanlar, arazinin yapısı nedeniyle ikinci bir kuyu kazılamayacağına, çünkü çökme riski olduğuna kanaat getirdi. Twitter’da çeşitli düzeneklerin çizimleri ve animasyonları paylaşıldı.
Şöyle bir yöntem denenebilir mi?#direnkuyu @MBarisSengun pic.twitter.com/4OKe4VJFVL
— Metdiu (@metdiu) February 14, 2017
Birlik ve beraberlik duygusal anlar yaşattı
Son zamanlarda ülkemizde yaşanan olaylardan sonra, bir yavru köpek için farklı insanların bir araya gelerek diyalog kurması, bir bütün olarak mücadele vermesi herkesin gözlerini yaşarttı. Zonguldak’tan gece olay yerine gelen, geçmişte çok önemli kurtarma başarılarına imza atmış olan TTK tahlisiye ekibi ile beraber İTÜ Maden Yüksek Mühendisi Orhan Kural umutları iyice yeşertti. O gece herkesin aklında tek bir şey vardı: Kuyudaki köpek ve yükselen umutlar sosyal medyada #direnkuyu etiketiyle yer aldı.
“O köpek sağ salim çıkana kadar burdayız, hiçbir yere gitmiyoruz”
Olay yerine gittiğimizde gördüklerimiz tüylerimizi ürpertti. Fotoğraflardan gördüğümüz o çukur, bir kara delik gibi uçsuz bucaksız görünüyordu. Deliğin üstünde kurulmuş olan çadırın içinde ekipler bir yandan önlerindeki monitörden köpeği izliyor, bir yandan çözüm önerileri tartışıyor, bir yandan da yeni yöntemler deniyordu. Hava o kadar soğuktu ki, birkaç dakikada eller ve ayaklar hissedilemez hale geliyordu. Bunun için bir ateş yakılmıştı. Ekipler ve gönüllüler dönüşümlü olarak ısınıyor, sonra görev başına dönüyorlardı. O sırada konuştuğumuz bir AFAD görevlisi bizi yaşanan tüm zorluklara rağmen umutla doldurdu: “O köpek sağ salim çıkana kadar burdayız, hiçbir yere gitmiyoruz!”
Her gün yüzlerce kez deneme yapılıyordu. Zonguldak’tan TTK tahlisiye ekibi de olay yerinde çalışmaya başlamıştı. Denenen yöntemler birleştiriliyor, geliştiriliyor, tekrar umutla kuyudan aşağı çeşitli aparatlar sarkıtılıyordu. Kurtarma ekiplerinin yanısıra aklı, kalbi Beykoz’da olan insanlar, çalışan ekiplere su, çay, kahve, çorba ve yiyecek gönderiyorlardı. Hiçbir şey yapamasalar da gönüllerini ortaya koyuyordu herkes.
Olumsuz yorumlar moral bozdu
Tüm bu olan bitenin yanında, sosyal medyada olumsuz yorumlar da yapıldı. Birçok kişi daha ne olup bittiğini bile bilmeden “aşağıdaki canlı bir çocuk olsaydı kurtarırdınız” ya da “ekipler çalışmıyor” gibi kulaktan dolma ve yapıcı olmayan eleştirilerde bulundu. Hatta halat koptu, para toplanıyor gibi asılsız söylemler yayıldı. Orada çalışan ekipler ve STK’lar internetten yorumları okuyorlardı. Evet, morallerin çöktüğü anlar oldu elbette, ancak orada bulunan herkes canla başla çalışmaya ve birbirlerine gülümsemeye devam ederek zafere yaklaştılar ve kazandılar.
Sevgi ve bilim kazandı: TTK’nın yaptığı pnömatik piston hayat kurtardı
Bütün bunlar sürerken Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi FRC Robotik Takımı yaptıkları robotik kolla çalışmalara katıldı. TTK ekibi ise detaylı bir çalışmayla, yaptıkları pnömatik pistonla son hamleyi yaptı ve yavru köpek yeniden yeryüzüne kavuştu. Günlerce tüm birimlerin birbirini dinleyerek, olumlu tavırlar içinde ve bir arada çalışması ise herkesi duygulandırdı.
Yavru köpek sağlıklı ve artık Beykoz İtfaiyesi ekip üyesi
Kurtarılmasının ardından büyük sevinç yaşanan köpek, veteriner kontrolünden geçti ve kuyuda geçirdiği günlere rağmen herhangi bir sağlık sorunu olmadığı belirlendi: “Su ve kilo kaybı yok. 4 aylık Kuyu, 14,5 kilogram ve sağlığı çok iyi.” Köpek, bakımları yapıldıktan sonra Beykoz İtfaiyesi’nin ekip üyesi olarak hayatına devam edecek.
Sondaj kuyusunu açık bırakan kişi/kuruma ne olacağı merak konusu
Olası bir can kaybının güçlükle önlendiği ve mucize bir kurtuluş hikâyesinin ardından ise gözler yeniden olay yerine çevrildi. O kuyuyu kim kazdı? Kazı yapmak için izni var mıydı? Kuyu neden açık bırakıldı? Olayın sorumlularının bulunarak gerekli yaptırımların uygulanması için araştırmalar sürüyor.
Yaşam hakkı konusu yeni bir boyut kazandı
Bu kurtuluşun tek kazananı bir köpek değil elbet. Mucizelere, sevgiye, iyiliğe, yaşayan her canlının eşit yaşam hakkı olduğuna dair çok güçlü bir mesaj verdi bu olay hepimize.
Biz o kuyudan yalnızca bir köpeği değil, insan yanımızı da kurtardık. Birlikten kuvvet doğduğunu, gülümsemenin, dayanışmanın ve pes etmemenin gücünü hatırladık.
Bu mucize operasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerimizle:
İstanbul İtfaiyesi Beykoz Grubu
AFAD İstanbul
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) tahlisiye ekibi
Haykonfed
Veteriner Hekim Levent Berker
Huysuz İhtiyar
Köpekle Yaşam Derneği
FRC Robotik Takımı
Orman Çocukları
AKUT
İHH İnsan Hak ve Hürriyetleri Derneği
Beykoz Hayvan Severler Grubu
Alev Robotics
ODTÜ
Müge Anlı ile Tatlı Sert programı
Patika Doğal Yaşam Derneği
Ve adını sayamadığımız diğer STK’lar, bağımsız gönüllüler ve umutla bekleyen herkes!