Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the broken-link-checker domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/patipedi/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Hukuk: Veteriner Hekimin Sorumluluğu • Patipedia
Site icon Patipedia

Hukuk: Veteriner Hekimin Sorumluluğu

Belirgin olarak ilk kez karşımıza çıkan hayvan hakları hareketi; 19. yy İngiltere’sinde hayvan deneylerine karşı oluşturulmuş ayaklanmadır. Hayvanların korunmasına ilişkin olarak ise ilk yasa 1822 yılında çıkarılmıştır. Başlangıcın bu kadar eskiye dayanmasına rağmen bugün hala ne hayvan deneylerini engellenmiş durumdadır ne de hayvan haklarının en temeli YAŞAM hakkının ayrım ve sömürü yapılmaksızın korunduğu bir mevzuat mevcuttur. Bunun yanı sıra 15/10/1978 yılında Paris UNESCO evinde Hayvan Hakları Evrensel bildirgesi yayımlanmıştır. Bildirgenin 4. Maddesinde; “Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel ve doğal çevrelerinde, karada, havada veya suda yaşama ve üreme hakkına sahiptir.” denilmekle birlikte hayvanların YAŞAM HAKKINA sahip oldukları belirtilmiştir. Bildirgenin 14. maddesinde de hayvan haklarının da insan hakları gibi yasa ile düzenlenmesi gerektiğinin altı çizilmiştir.

TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ‘nin “Hayvanların saygı görme hakları” başlıklı 57. Maddesinde; “Odalar, Paris UNESCO tarafından 15/10/1978 tarihinde resmen ilan edilen Hayvan Hakları Bildirgesinde bildirilen hayvanların saygı görme haklarına, hayvan onuruna aykırı davranış ve bütün hayvanların, insanlarca gözetilme, bakım ve korunma haklarıyla bağdaşmayan her türlü işkenceye karşı çıkar. Hayvanlara işkence yapanlar hakkında kanuni işlem uygulanır. Her oda kendi bölgesinde hayvanlara işkence yapılmasına göz yuman ya da işkenceye karışan veya vasıta olan veteriner hekimleri kovuşturup haysiyet divanına gönderir. Oda haysiyet divanları bu iddiaları Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Kanun, hukukun genel ilkeleri ve Dünya Veteriner Hekimleri Birliği Mesleki Etik Kuralları ışığında özenle inceler ve gerek gördüğü işlem ve girişimleri yapar.” şeklinde hüküm düzenlenmiş ve içeriğinde Hayvan Hakları Bildirgesine atıfta bulunulmuştur. Dolayısıyla yapılan şikayetlerde özellikle Veteriner Hekimleri Odasının görev ve sorumlulukların birini ifade eden bahse konu maddeden ve genel itibariyle Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesinden bahsedilmesinde fayda vardır.

Söz konusu hayvan hakları bildirgesinin yaklaşık 40 yıl önce düzenlenmiş ve imzalanmış olmasına rağmen, hayvanların toplum nezdinde, hem hukuki hem de vicdani olarak hala EŞYA olmaktan eşya olarak düşünülmekten öteye geçilemediğini üzülerek başta kendi ülkemizde görüyoruz. Almanya, İsviçre ve Avusturya medeni kanununda “hayvanlar eşya değildir” hükmü yer alsa da eşyalarla aynı hükümleri tabi oldukları göz önünde bulundurulduğunda söz konusu hükmün aslında uygulamada reel hayatta herhangi bir değişiklik yaratmadığı açıktır. Ülkemizde ise 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında ise; her ne kadar hayvanların yaşama hakkının olduğu kabul edilse de Türk Ceza Kanunu ve diğer mevzuat bakımından da HAYVAN EŞYADIR ve KİŞİLİK HAKKI YOKTUR.

Veteriner hekimin sorumluluğunun HEKİMLERDEN ayrılmasına ve farklılık arz etmesinin temel nedeni de hayvanların eşya niteliğinde sayılması / sayılmasa dahi kişilik haklarının olmamasıdır.

Veteriner Hekimin sorumluluğunu 2 açıdan ele almak gerekmektedir:

  1. ETİK ANLAMDAKİ SORUMLULUĞU

  2. HUKUK NORMLARI KAPSAMINDAKİ SORUMLULUĞU

Veteriner Hekimlerin meslek icraları doğrudan hayvan hakkı ile ilişkili olduğundan ve hayvanın eşya olarak kabulü yahut kişilik haklarının olmaması gibi saçmalıkların üstünde en basit şekilde ACI HİSSEDEBİLEN DUYGULARA SAHİP BİR CANLI olduğunu hatırladığımız an Veteriner Hekimin ETİK anlamdaki sorumluluğu aslında en az bir HEKİM kadar ağır olduğu açıktır. Diğer yandan ise yine meslek icraları doğrudan hayvan ile ilişkili olduğundan hayvan hakları mevzuatına uygunluk arz etmek durumundadır. Ancak bahse konu iki sorumluluk her zaman birbiri ile örtüşmemekte bazı konularda birbirlerinden açıkça ayrılmaktadırlar. Şöyle ki; her etik anlamdaki ilal hukuki bir norm ile karşılık bulmaz ve yaptırımla sonuçlanmaz. Öyle ki; Veteriner Hekimliği Mevzuatında, veteriner hekimlerin öncelikli görevleri arasında gösterilen “hayvanların muayene ve tedavisini yapmak”, “hayvan refahı kurallarına uymak”, “hastalıkları önlemek, bilimsel gerekleri yerine getirmek ve hastaları iyileştirmeye çalışarak hayvanların yaşamını ve sağlığını korumak” gibi esaslar mevcuttur ki bu esaslar hayvanların yaşam hakkı ile doğrudan ilintili olup, destekler niteliktedir.

5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun HAYVAN REFAHI başlıklı 9. maddesinde; “Hayvan sahipleri veya bakımından sorumlu kişiler, hayvan refahının sağlanması amacıyla, hayvanların barınma, bakım, beslenme, sağlık ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak, sorumluluklarındaki hayvanların insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerinde oluşturabilecekleri olumsuz etkilere karşı gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.” Aynı kanunun 36. maddesinin g bendinde “g) 9 uncu maddenin; birinci fıkrasında yer alan hükümlere aykırı hareket edenlere hayvan başına yüz Türk Lirası, dördüncü fıkrası gereği Bakanlıkça belirlenen barınma yerlerine ilişkin esaslara aykırı hareket edenlere hayvan başına yüz Türk Lirası, nakillerle ilgili esaslara aykırı hareket edenlere bin Türk Lirası, kesim öncesi ve kesim sırasındaki esaslara aykırı hareket edenlere iki bin Türk Lirası idarî para cezası, Bakanlıktan onaylı kesim yerleri dışında kesim yapanlara beş bin Türk Lirası idarî para cezası verilir.” denilmektedir.

(2) Hayvanların kesimi ve hastalık kontrolü amacıyla itlafı, hayvanlarda heyecan, acı ve ıstırap oluşturmadan, uygun araçlar kullanılarak yerine getirilir.

(3) Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak,

a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında,

b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda,

c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.

(4) Hayvanların barınma, nakil, kesim öncesi ve kesimi sırasındaki hayvan refahı esasları Bakanlıkça belirlenir. Hayvan kesimlerinin Bakanlıktan onaylı kesim yerlerinde yapılması zorunludur.

(5) Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.”

Bu madde kapsamında yer alan HAYVANLARIN KESİMİ, HAYVANLARIN İTLAFI, ÖTENAZİSİ gibi ifadeler karşısında Veteriner Hekimin duyguları, hissiyatı olan bir canlıya müdahale sebebiyle ETİK anlamdaki sorumluğunda bahsedemez hale geliyoruz. Tam da bu noktadan ETİK – AHLAKİ – VİCDANİ değerler ile HUKUK NORMLARININ çatışmasına şahit oluyoruz. Zaten söz konusu kanunun birinci maddesinde açıklanan kanunun amacı; “Bu Kanunun amacı, gıda ve yem güvenilirliğini, halk sağlığı, bitki ve hayvan sağlığı ile hayvan ıslahı ve refahını, tüketici menfaatleri ile çevrenin korunması da dikkate alınarak korumak ve sağlamaktır.” şeklindedir. Burada bahsedilen hayvan ıslahı ve refahı asla YAŞAM HAKKI na tekabül etmemektedir. HAYVAN REFAHINDAN kasıt; yukarıda yer verdiğim 9. maddede de bahsi geçen hayvanın düzgün ve İNSAN sağlığına uygun şartlarda kesimi acı ıstırap duymadan itlafı gibi hususlara ilişkindir ki bu da bizim durmaksızın söylediğimiz YAŞAM HAKKI ile ve YAŞAM HAKKINDAN kaynaklanan VETERİNERİN AHLAKİ VE VİCDANİ SORUMLULUĞU İLE bağdaşmamakta, hatta ters düşmektedir. 3. Veteriner Hekimlerin meslek etiği çerçevesi ve hukuki sorumluluğu TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ kapsamında düzenlenmiştir.

TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

1) Yönetmeliğin 1. maddesinde yer alan AMACI; “Bu Yönetmeliğin amacı, Türk Veteriner Hekimleri Birliğinin örgütlenmesine, hizmetlerinin yürütülmesine ve veteriner hekimlerin uyması gereken kurallara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” şeklinde belirtilmiştir.

2) Yönetmelik içerisinde; Veteriner Hekimin etik ve hukuki sorumluluğu hükümlere bağlanmış olup, DEONTOLOJİ başlığı altında; -Meslek yemini, -Veteriner Hekimlerin görevleri arasındaki genel anlamda; hayvan sağlığını korumak, hayvan varlığının ve hayvansal ürünlerin arttırılmasını sağlamak, veteriner halk sağlığını ve gıda güvenliğini sağlamak, hayvan sahiplerinin duygu ve düşüncelerine saygı göstermek hususlarından bahsedilmektedir.

3) Mesleki kurallara uyma başlığı altında ise; Veteriner Hekim, – genel hekimlik kurallarına aykırı aldatıcı teşhis ve tedavi yapamaz, meslektaşlarını ve halkı yanıltıcı davranışlarda bulunamaz. – uygulayacağı tedavide maddi ve manevi en emin yolu seçmeli ve önceden denenmiş ve yarar sağlamayacağı anlaşılmış olan yöntemleri uygulamaktan sakınmalıdır.

4) Hasta ve hasta sahibine özen gösterme başlığı altında ise; Veteriner hekim, hasta sahibinin üzüntü ve duygusallığını anlayışla karşılamak, hasta hayvana gerekli özeni göstermek, onu tedavi etmek ve hayatını kurtarmak olasılığı bulunmadığı durumlarda bile acısını azaltmaya veya dindirmeye çalışmak zorundadır.

5) Hayvan sahibinin uyarılması başlığı altında; – Veteriner hekim, hayvanın kendisinin ve çevresinin sağlığı bakımından zorunlu durum varsa gerekli uyarıları ve önerileri yapar.

6) Veteriner Hekimin hastaya karşı sorululukları başlığı altında; Veteriner hekim, müşterisine karşı kanunların ve mesleğin kendisinden istediği tüm görevleri yapmakla yükümlüdür.

7) Veteriner Hekimin tedaviyi bırakması başlığı altında;

– Veteriner hekim, başlamış olduğu tedaviyi, sonuçlandırmadan bırakabilir. Ancak, bu gibi durumlarda başka bir veteriner hekimin tedavi ve girişimlerine olanak verecek zamanı önceden hesaplayarak hasta sahibine bildirmesi gerekir.

– Hasta hayvanın bırakılması durumunda hayvanın yaşamının tehlikeye girmesi, sahibinin ekonomik yönden zarar görmesi veya hasta hayvanın çevresine zarar vermesi söz konusu ise, veteriner hekim mevzuata uygun önlemleri almadıkça hastasını bırakamaz.

– Hasta hayvanı bırakan veteriner hekim, istenildiği takdirde veya gerekli olduğu durumlarda, hasta hayvana ilişkin gözlemlerini içeren bir belgeyi hasta sahibine verir.

8) Davranış yükümlülüğü başlığı altında;

– Veteriner hekim işyerinde hekimlik görev ve onuru ile bağdaşmayan davranışlarda bulunamaz, denilmektedir.

Veteriner Hekimlerin, ilgili Yönetmelik kapsamında belirtilen ve genel anlamdaki, önem arz eden sorumlulukları yukarıda özetlendiği şekildedir. Söz konusu yükümlülüklerin ihlali neticesinde ise, veterinerin bağlı bulunduğu Odaya, Yönetmelik kapsamında ihlal ettiği hükümleri de kısaca belirtir şekilde bir dilekçe yazılarak İADELİ TAAHHÜTLÜ olarak posta yolu ile ilgili Odaya gönderilmesi neticesinde Veterinerin şikayete konu fiili Oda tarafından incelemeye alınacaktır. (Dilekçe aynı zamanda e-posta yolu ile de gönderilebilir.)

Veteriner Hekimler Odası: bilgi@ivho.org.tr

Veteriner Hekimleri Odasının çalışma prensibi ise uygulamada kısaca şu şekildedir; 6 ayda bir Haysiyet Divanı toplantısı yapılır, olağanüstü bir görüşme gerektiğinde 6 aydan önce de toplanılabilir. Ancak Odaya sunulmuş bir şikayet dilekçesinin 6 ayda bir toplanan Haysiyet Divanı tarafından bu sıklıkta incelemeye alınacağı öngörülmelidir. Yapılan ilk inceleme neticesinde Divan şikayetin muhatabı veterinerin savunmasını alır ve yeniden toplanarak şikayeti yeniden inceler ve karara bağlar. Savunmanın alınması ve Karar aşamalarında ise Divan şikayet edeni bilgilendirir. Buradaki en büyük sorun şikayetlerin incelenmesi ve karara bağlanması sürecinin son derece yavaş ilerlemesi ve çok uzun sürmesidir. Ancak Veterinerin şikayet edildiği fiilinin ne olduğuna bağlı olmakla birlikte Türk Ceza Kanununun MALA ZARAR VERME SUÇU (Sahipli hayvanın Veteriner Hekimin hatası kusuru vb ihmali davranışı nedeniyle zarar görmesi yahut ölmesi durumunda) ve varsa fiile uyan benzeri hükümleri kapsamında Savcılığa Suç Duyurusunda her zaman bulunulabilir. (5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununa ve TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ ne muhalefet de dilekçenin suç kısmına eklenmelidir.)

Bununla birlikte 5199 sayılı Kanununa muhalefet sebebiyle Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na, veterinerin ilgili fiili sebebiyle ihbar edilmesi mümkündür ve yapılmalıdır. Orman ve Su İşleri Bakanlığına yapılacak tüm şikayetlerde (ki 5199 sayılı kanuna aykırılıklara ilişkin şikayetlerin muhatabı Orman ve Su İşleri Bakanlığı’dır) e-posta yolu rahatlıkla kullanılabilir;

Orman ve Su İşleri Bakanlığı: hayvanhaklari@ormansu.gov.tr

Şikayet dilekçesinin ayrıca posta yolu ile gönderilmesine gerek yoktur zira Bakanlık e-posta yolu ile yapılan şikayetleri muhakkak inceleyip 2-4 hafta arasında gönderilen e-posta adresine geri dönüş yapmaktadır. Tüm bunların yanında BİMER (Başbakanlık İletişim Merkezi) aracılığıyla da yine internet üzerinden Veteriner hekim hakkında şikayette bulunulabilir. Özellikle BİMER her konudaki şikayetinizi, ihbarınızı internet üzerinden son derece kolay bir şekilde yapabileceğiniz bir merciidir. BİMER başvurusu neticesinde şikayetiniz, ilgilisi olan kuruma iletilir ve onlardan alınan savunma – cevabın da size e-posta yolu ile geri dönüşü sağlanır. BİMER’ e yapılan başvurularda şikayetinizi hangi kuruma yapmanız gerektiğini de öğrenirsiniz, bu sayede doğrudan kurumun kendisine e-posta ya da posta yolu ile başvuru yapabilirsiniz.

TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ’nin 10. bölümünde “Disiplin Suçları ve Cezaları” başlığı altında disiplin suçlarından ve karşılık gelen cezalarından bahsedilmektedir. 116. madde kapsamında, veteriner hekimin işlediği suça göre Oda tarafından;

– Yazılı ihtar,

– Kanunda belirtilen miktarlarda para cezası,

– 15 günden altı aya kadar meslek icrasından geçici olarak men kararı Maddenin devamında hangi suçların ne şekilde ceza ile karşılık bulacağı tek tek sayılmıştır.

    1. madde de ise; disiplin cezasının kesinleşmesi halinde ve söz konusu suçun ayrıca TCK kapsamında da suç sayılması halinde Oda Yönetim Kurulunca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması zorunludur. Yapılan şikayetin Oda nezdinde disiplin cezası ile karşılık bulması halinde suçun TCK kapsamında da karşılığının olup olmadığının ve varsa Oda tarafından suç duyurusunda bulunulup, bulunulmadığının da kontrolü ve takibi gerekmektedir.

Kaynak: İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu
Hazırlayan: Av. Aslı NART

Exit mobile version