Kayışsız gezdirilen büyük ırk bir köpeğin, Pug ırkı Balzac’ı öldürmesinin ardından açılan Balzac Davası kararı verildi: Sanık, 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Balzac, 26 Eylül 2014 tarihinde, bir insanın sorumsuzluğu, saldırgan köpeğini serbest bırakması yüzünden dakikalar hatta saniyeler içinde hayatını kaybetmişti.
(Balzac hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.)
Bu olay üzerine medyada sıkça yer alan haberlerin ve benzer şekilde yaralanan ve öldürülen hayvan sahiplerinin de etkisiyle toplumda bu konuda bir bilinç yaratmayı hedefleyen Balzac’ın sahibi ve yakınları, elde ettikleri kararın, hayvan sahiplerinin sorumluluklarını belirlemesi ve hayvanla yaşama kültürünün Türkiye’de gelişmesi açısından oldukça önemli bir yere sahip olduğunu belirtiyorlar.
Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması
Madde 177 – (1) Gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Ülkemizde hayvanlar ne yazık ki yasalarda hâlâ mal statüsünde yer almakta.
Birçok ülkede hayvanlar, insan ve eşya arasında manevi bir yerde sayılırken, ülkemizde henüz böyle bir uygulama ya da algı yok.
Balzac Davası’nın asıl hedeflerinden biri de bu duruma karşı bir eleştiri yaratmak.
Mahkemeye sunulan dosyada, bir hayvanın insan hayatında nasıl bir yeri olduğu ve kaybının insan üzerinde psikolojik ve psikiyatrik olarak nasıl etkiler yarattığı ile ilgili birçok somut kanıt içeren belge de yer alıyor.
Mahkemede kararın verilmesinin ardından Balzac’ın ailesi şu açıklamayı yaptı:
“Bizim ilk hedefimiz, toplumda bir bilinç yaratarak ve hiç duyulmayan bir konuya dikkat çekerek basit önlemlerin alınmaması sebebiyle başka canların yanmasını ve kayıpların olmasını engellemek adına bir adım atmaktı. Bunu büyük ölçüde başardığımızı düşünüyoruz. Dışarda konuştuğumuz birçok hayvan sahibi bu davadan ve olaydan haberdar ve artık daha dikkatli olduklarını söylüyorlar. Serbest bırakılmış bir sahipli hayvan görüp tedirgin olduklarında bu olayı ve davayı söyleyerek karşı tarafı uyarıyorlar. Bu bizim için Balzac’ımızın adını yaşatmak demek.”
“Ceza konusuna gelince, bizim asıl hedefimiz sanığın kamu yararına çalışma cezası almasıydı. Ancak hakim bunu teklif ettiğinde sanık kabul etmedi. Geçmişten de ertelenen cezası olduğu için bu davadan aldığı ceza ertelenemiyor ve para cezasına çevrilemiyor. Bu hususta da asıl hedefimize ulaşabilmek adına avukatlarımızla görüşmelerimiz sürüyor.”