Türkiye’de köpekle yaşamın zorlukları olmasına rağmen, tarihte, Türkler’in hayvanlara ve doğaya duyduğu saygıyla ilgili çokça kanıt, hikâye ve efsane vardır. Ancak son zamanlarda toplumun yozlaşması ve sömürülen gelen-görenek ve inançların dayatılmasıyla bu saygı ve hoşgörünün yerini adaletsizlik ve acımasızlığa bırakmakta olduğu da ne yazık ki bir gerçektir.
Birçok ülkede hayvanların korunmasıyla ilgili yeni düzenlemeler ve yasalar oluşurken, ülkemizde halen yaşam hakkı ve hoşgörüyü yaymaya ve hayvanlara karşı şiddeti önlemeye çalışıyoruz. Genel sorunların yanında bu durum da hayvan sahibi olan kişilerin yaşamlarında da zorluklar ve imkânsızlıklar yaratmakta.
Köpekle Ulaşım
Özel aracınız yoksa köpeğinizle bir yerden bir yere gitmek tam bir macera. Metro, otobüs, vapur gibi toplu taşıma araçlarına kafes ve ağızlık olmadan köpek sokmak yasak.
Ancak orta ve büyük ırk sahiplerinin de bu kafesleri yanlarında taşımaları takdir edersiniz ki imkânsız. Taksilerde ise durum şoförün inisiyatifine bağlı.
Birçok şoför çantada ve kucakta bile köpek taşımak istemiyor.
İlgili yazı: Şehirde köpekle yaşam
Bu sorunların kaynağı elbette ki kötüye kullanılan hayvanların ve onların sorumluluklarını alamayacak durumda olan kişilerin hayvan sahibi olabilmeleri.
Çevrenin sağlığı ve güvenliği için bu gibi kurallar koyuluyor çoğunlukla. Çözümün yolu belki de her isteyenin köpek sahibi olamaması ve köpek sahibi olanların da köpeklerinin zararsız ve iyi bakılmış olduklarını gösteren birtakım belge ve sertifikalar almasından geçiyor olmasıdır.
Ülkemizde bu kontrollerin merkezi ve güvenilir kurumlarca yapılıyor olması gerekmektedir.
Yetersiz sağlık hizmetleri
Doktorların bile yeterli nitelik kontrolünün yapılamadığı bir ülkede veterinerlik hizmetlerinin
Sağlık sektörünün genel sorunları, veterinerlikte de aynen geçerlidir. Diploma aldıktan sonra kendini yetiştirmeyen, geliştirmeyen hekimler geri alınması mümkün olmayan hatalar yapabilmekte, bu konuyla ilgili yasal yollara başvuran kişiler genellikle hezimete uğramaktadır.
Gereksiz ilaç kullanımı engellenmeli, hasta hakları hayvanlara da uygulanmalıdır.
Test: Köpekle yaşamaya hazır mısınız?
Köpek al(may)an yerler
Sosyal bir varlık olan köpek, sizinle her yere gelmekten büyük keyif alacaktır. Doğru sosyalleştirmeyle bu mümkündür.
Köpek alan yerlerin desteklenmesi ve hayvan sahiplerinin bu gibi alanlarda çok dikkatli ve tedbirli olmaları diğer işletmelere cesaret verecektir.
Hayvan severler, köpek alan yerleri desteklemeli, onları zor durumda bırakacak hareketlerden kaçınmalıdır.
Sorumsuz köpek sahipleri
Bir insan, beraber yaşadığı köpeğin tüm sorumluluğunu almış demektir.
Çevreye hiçbir rahatsızlık vermemesi, daima tasmalı-kayışlı olarak gezdirilmesi, kakasının asla yerde bırakılmaması gibi sorumluluklar doğrudan hayvan sahibini ilgilendirir.
Başkasından beklenen saygıyı diğer insanlara göstermek gerekir. Kimse köpekleri sevmek zorunda değildir, ancak yaşam hakkına saygı duymak zorundadır.
Aynı şekilde hayvan severler de köpek korkusu gibi olumsuz hisler yaşayan kişilere saygı duymalıdır. Aynı toplumda yaşamak ancak saygı ile mümkündür.
Dini boyut
Pek az kişi gerçekten okuyarak ve araştırarak bu alışkanlığı kazanmaktadır. Bu nedenle de inanç konusu kandırılmaya ve sömürüye çok açıktır.
Hayvanlar ve özellikle köpekler de bu durumdan nasibini almıştır. Birçok kişi bir köpekle aynı ortamda bulunmaktan yalnızca inancı sebebiyle kaçınır.
Halbuki hiçbir dinde yaşayan hiçbir canlıya karşı olumsuz bir söylem bulunmamaktadır. Aksine doğaya saygı öğütlenmektedir.
Köpekle Yaşam Derneği kurucu üyesinden: “Köpek korkumu nasıl yendim?”
Korku
Çocuk yetiştirirken birçok bilinçsiz aile çocuklarına istemeden olsa köpek korkusu aşılar.
Hayvanlarla aynı ortamda yaşamayı öğretmek, çocuklarını bilinçlendirmek yerine, “kaç ısırır” “yemeğini ye yoksa köpeklere veririm seni” gibi tehditleri sıralarlar.
Köpeklere nasıl davranacağını bilmeyen bir çocuğun köpeklerle olumsuz bir vaka yaşaması kaçınılmazdır.
Sizde ya da çocuğunuzda aşamadığınız korkular varsa, tedavisi psikologlar tarafından yapılabilmektedir.
Yaşam kalitesini etkileyen korkulardan kurtulmak için mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.