Çevremde daha çok hayvansever ve hayvanlarla yaşayan insanlar olduğu için toplumun diğer kesimiyle ilgili aklımda soru işaretleri vardı.
Hani bahçedeki kedileri beslememize kızan, sokaktaki zararsız köpeği tekmeleyen, bir hayvan görünce yüzünü ekşiten insanlar…
Geçtiğimiz günlerde izlediğim bir televizyon programıyla bütün merakım geçti; hatta duyduklarımı unutmak istedim, ama hiç aklımdan da çıkmıyor.
Beyaz TV’de bir programdı ismini hatırlamıyorum. Konuklar arasında köpek sahiplendiren, bakan, kurtaran iki hanım var; Banu Aydın (@bnydn) ve Burcu Hanım (@patlicangil); bir eğitmen, bir din adamı (sanırım), bir de haberlerde çıkan hani köpeği tüfekle öldüren adam. (Konukların o adamın orda olacağından haberleri yokmuş gitmeden önce.)
Katılımcılar oldukça ilginç ve uç noktalardan, izleyici bir kesim de var stüdyoda – bildiğimiz sabah programı kitlesi.
Doğal olarak beni ekran başına kitledi bu birleşim.
Sunucu tarafsız yaklaşıyor gibi, herkese sorular soruyor. Katil adam orda oturmuş ben hayvanları severim aslında gibi laflar ediyor…
Şok içinde izliyorum.
Öncelikle din adamı olduğunu varsaydığım bolca hadis vs. ile konuşan adam anlatıyor: Köpek evde beslenemez, ama kedi olabilir çünkü peygamberimiz öyle yapmış.
Sene olmuş 2015.
Dünya kadar köpek cinsi türemiş, aşılar çıkmış, bilim ilerlemiş, veterinerler organ nakli yapıyor… İnanç sorgulamak değil niyetim, ama biraz mantık yahu!
Vicdan ve merhamet sahibi olun dese din adamları; hayvanlara zarar vermeyin, su verin, yemek verin dese… (İstisnalara burdan saygılarımı iletiyorum.)
İmam böyle yaparsa cemaat ne yapar malumunuz, seyirci ve telefonla bağlanan kişilerin söyledikleri çok daha üzücü ve cehalet adına korkutucuydu.
Biri çıkıp “evde hayvan beslenmez çünkü evdeki çocukların arası bozuluyor” dedi! Evet bunu duydum! Ben köpekle büyüdüm, bir kere bile kardeşimle sorun olmadı aramda o konuda.
Ortak sorumluluk aldık, beraber sevdik, daha çok şey paylaştık. Demek ki çocuk eğitiminizde var bir problem, evdeki hayvanın suçu ne?! (Kayınvalidesini şikayet etmek için arayan hanımı anlatmıyorum bile!)
Sonra başka birkaç kişi evdeki kedi/köpeğin tüyünden birinin öldüğünü, çocuk düşürdüğünü ve bir daha hamile kalamadığını söyledi.
Tüy yutmuş, beynine “yürümüş”. İkna olmamakla birlikte, diyelim ki oldu böyle bir şey – hayvanın aşısını yaptırmak zaten insanın sorumluluğu.
Hem hayvan hem insan sağlığı için gerekli bütün aşıların yaptırılması zorunludur. Yaptırmıyorsan, suçu hayvana atma hakkın yoktur!
İlgili yazı: Barınaktan Köpek Sahiplenmek
Bir diğer konu ise silah. Her arayan “beylik tabancası” hikâyesi anlatıyor. “Biz oraya gitmiştik de, onun beylik tabancası var da…”
Yahu neden herkesin silahı var?
Şehirde yaşıyorsunuz, dağ başı mı burası? İnsan ve hayvan cinayetlerinde bu bireysel silahlanmanın da etkisi yadsınamaz elbette. Kanım donuyor dinlerken.
Korkuyorum.
Çünkü yarın bir köpeğe tekme atan bir adama müdahale ettiğimde beni oracıkta öldürme ihtimali var.
Çünkü tecavüze uğrayan onca hayvanı bir bir kurtarmaya çalışan insanların karşısında silahlı bir cahil güruh var.
Bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış bir gerçek var: Katillerin, tecavüzcülerin geçmişinde büyük oranda hayvana eziyet var.
Yani caniler hayvanlarla başlayıp, sonra gücünün yettiği her şeye saldırıyorlar. Önce çocuklar, yaşlılar, engelliler, kadınlar.
İnsanlarla ilgili bu kadar sorun varken hayvanlarla neden uğraşıyorsun diyenlere cevabımız şudur: