Balzac Günlüğü sayfasını, sizden gelenler bölümü olarak tasarladık, ve yakın bir zamanda kaybettiğimiz Balzac’ımıza adadık.
Bu bölümde sizden gelen, paylaşmak istediğiniz hikayelere, anılara ve duygu-düşüncelerinize yer vermek istiyoruz.
Bunların yanında kaybettiğimiz köpeklerimizin yer alacağı acı-tatlı anılarla süslü bir günlük olmasını istedik. Sizin de bizimle paylaşmak istedikleriniz varsa patipediainfo@gmail.com ‘a gönderebilirsiniz.
Bu kısa açıklamadan sonra, size kısaca Balzac’ı tanıtmak istiyoruz.
Balzac, 2012 yılında doğmuş ve daha 1,5 yaşındayken 2014 yılının Eylül ayında kaybettiğimiz bir köpek. Kısa hayatında çok sayıda insan ve köpeğin hayatına dokunmuş, sevgi almış ve vermiş, bir sürü tatile gitmiş ve çok bağlı olduğu sahibinin yanından hiç ayrılmamış bir Pug.
O kadar erken yaşta ölüm nedeni ise, bir insanın sorumsuzluğu. Saldırgan köpeğini tasmasız-serbest gezdiren bir “insan”. Bu konuda fazla yorum yapmak istemiyoruz, çünkü hukuki süreç devam ediyor. [Edit: Balzac Davası kazanıldı!]
Balzac’ın 1. doğumgünü için hazırlanan videodan ne kadar sevildiğini ne kadar komik ve neşeli bir köpek olduğunu izleyebilirsiniz. Sahibinin amacı her doğumgününde, o yıl yaşadığı şeylerden bir klip yapmaktı, fakat hayat hiç planladığımız gibi gitmeyebiliyor bazen.
Balzac‘ın ardından Türkiye ve Dünya’dan birçok kişi ve kurum acımızı paylaştı.
Bunlardan Cat&Dog Magazine röportajımız:
CNNTürk’te yayınlanan Gamze Aral ile Can Dostum program kaydınını izlemek için buraya tıklayınız.
Son olarak, Balzac’ın sahibi yaşadıklarını Facebook hesabında şu cümlelerle anlattı:
“Sevgili arkadaşlar ve tüm hayvanseverler,
Bu, hayatımda yazdığım en zor yazı, ve ne yazık ki kötü bir haberim
var, ve bunu söylemenin kolay bir yolu yok. 24 Eylül akşamı, daha 1.5
yaşındaki biricik köpeğimiz Balzac’ı kaybettik. O günden beri bu korkunç
gerçeği kabullenmeye çalışıyorum, ve açıklama cesaretini daha yeni
bulabildim kendimde.
Oldukça sıradan bir gündü ve iş dönüşü
Balzac’la rutin akşam yürüyüşümüze çıkmıştık. Her zaman olduğu gibi o
gün de çok mutluydu. O meşhur koşuşuyla çimlerde koşturdu, sahilde
karşılaştığımız birkaç köpekle oynadı. Eve dönmek üzereydik, o sakin
sakin çimleri kokluyordu ve o sırada arkadan o köpek geldi. TASMASIZ bir
kurt köpeğiydi ve suratında ağızlık vardı. Balzac’ı koklamasıyla
birlikte hırlaması ve başının tek bir hareketiyle o ağızlığı çıkarması
bir oldu ve o hızla Balzacımı belinden yakaladı. Her şey o kadar hızlı
gelişti ki, müdahale etmeye fırsatım bile olamadı. Ben ve çevreden 2-3
kişi – ve sanırım o köpeğin sahibi de – köpeği durdurmaya çalıştık, ben
iki kere köpeğin yüzüne vurduğumu hatırlıyorum, “al, mama” falan diyerek
elimi kolumu uzattım hatta, fakat ne yazık ki köpek, Balzac’ın kalbini
durdurana kadar vazgeçmedi. Balzac’ı öldürmeden bırakmadı, gözünü bile
kırpmadı. Balzac nefes almayı kestiğinde köpek ödül bekler gibi bir
oturma pozisyonuna geçti. O anda hızla Balzacımı kucağıma aldım, ve
çevredeki insanların yardımıyla bir taksi bulduk. (İlk durdurduğumz
taksi kucağımda köpek olduğu için bizi ALMADI.) Hala yaşadığına dair bir
umudum vardı ve nefes alabilmesi için dilini dışarı çıkardım. Dili
soğuktu.
Taksiye binerken son nefesini verdiğini DUYDUM, taksideyse
dışardan gelen ışıkla yansıyan göz bebeklerinin tepkisiz olduğunu
farkettim. Öldüğüne inanmak istemiyordum ve olaydan dolayı şoka
girdiğini düşündüm. Hayvan hastanesinin aciline gittiğimizde ordaki
veteriner nefes almadığını söyledi. Beli kırılmış, ve iç organları
parçalanmış.
Acımı anlatacak ya da hafifletecek söz yok. Olan
bitene hala inanamıyorum – inanmak da istemiyorum. Bütün hayatımı
Balzac’a göre planlamıştım. Onun mutluluğunu her zaman ön planda
tutuyordum. Böyle bir şey olacağı, bu kadar erken gideceği aklımın ucuna
gelmemişti hiç. Olayın olduğu Çarşamba günü de, yaşadığımız güzel
şeyler de gözümün önünden hiç gitmiyor – başa çıkabilmenin yollarını
arıyorum.
Bana inanmanızı istediğim tek bir şey var: Onu kurtarmak
için o an elimden gelen her şeyi yaptım. Zarar gelmesin diye dünyayı
yakarım derdim hep; ama bir kurt köpeğinin çenesini açacak güç bende
yokmuş meğer..
Bu olay kesinlikle bir kaza değildir. Balzac’ı bir köpek değil, bir insanın sorumsuzluğu öldürmüştür.
Hayatımızdaki herkese onu bu kadar çok sevdiği için teşekkür ederim.
Olay anında yardım etmeye çalışıp, arkamdan veterinere kadar gelerek
beni yalnız bırakmayan, hiç tanımadığım o üç kişiye – ellerimdeki kanı
temizleyip bana su getiren Senem’e teşekkür ederim.
Lütfen bugünden
sonra bu konuyla ilgili atacağım her adımda yanımda olun. Bunları
duyurun, ve saldırgan köpeğini tasmasız gezdirebilecek kadar sorumsuz bu
tip insanların bilinçlendirilmesine bir katkıda bulunun.
Bugün, bütün köpekler ve Balzac için bir köpeği sevin ya da doyurun.
Sevgilerimle.”